Finansal Krizlerde Tarihsel Analiz Ve Önleme Stratejileri

Finansal sistemler yatırımı oluşturmak ve ekonomiyi geliştirmek anlamında önemli bir işleve sahiptir. Finansal alanda faaliyet gösteren kurumlar ve yatırım araçları oluşturulan tasarrufların en iyi şekilde dönüştürülmesine katkı sunmaktadır. Özellikle finansal kurumlar tasarrufları en doğru şekilde ekonomiye kazandırma anlamında arz talep dengesi içerisinde faaliyet gösterirler. Bu nedenle finansal sistemler nitelikli bir şekilde devam ettiği zaman genel olarak ekonomik düzende tam olarak sağlanmış olacaktır. Bu durum finansal faaliyetlerin reel ekonomik koşullardan hem niceliksel hem de niteliksel olarak benzerlik göstermesiyle mümkün olabilir. Bu nedenle finansal kurumların ve araçların dünyanın ve diğer bölgeleri ekonomik gerçeklikleri ile bağlantılı olması gerekir. Finansal kurumlar ve genel ekonomik durum arasında düzenli bir ilişki söz konusu olduğunda göstergeler nitelikli bir şekilde kendisini gösterebilir. Ancak finansal kurumlar faaliyetlerine devam etmesine rağmen reel ekonomide önemli kayıplar yaşanıyorsa ve genel anlamda ekonomik göstergeler kötü ilerliyorsa burada bir sorun var demektir.

Finansal krizler ve etkileri

Finans ve yatırım anlamında getiri elde etmek kadar kayıplar yaşamak da oldukça doğal bir süreçtir. Yatırımın doğasında kayıplar fiyat düşüşleri olmasına karşılık bu düşüş bir yere kadar ilerler. Herhangi bir finans kuruluşu özelinde ya da yatırım aracında sürekli bir düşüşün yaşanması bir krizin varlığına işaret edebilir. Ortaya çıkan krizler genellikle finansal düzenlemelerin ve değişikliklerin doğru şekilde uygulanmadığı dönemlerde ortaya çıkar. Finansal krizler ortaya çıktığında pek çok ekonomik gösterge önemli ölçüde olumsuzlukla karşımıza çıkar. Bu durumdan kurumlar ve kişiler önemli ölçüde etkilenir. Ancak finansal krizleri ortaya çıkan da temelde kurumlar ve insanlardır. Finansal olarak faaliyet gösteren kurumların yasal olarak iyi bir şekilde düzenlenmemesi ve insanların yatırım anlamında yanlış davranışlarda bulunması nedeniyle krizler ortaya çıkabilir. Ya da bunların dışında küresel çapta ortaya çıkan olumsuzluklar ya da farklı sorunlar olabilir. Finansal krizler ortaya çıksa da bu krizleri kısa bir sürede aşmak ve etkilerini değiştirebilmek mümkündür.

Finansal Krizler Nasıl Ortaya Çıkıyor?

Finansal krizlerin ortaya çıkışı

Finansal krizler ortaya çıktığı bölgede ya da ülkede oldukça kısa bir sürede oluşmaz. Genellikle bir krizin başlangıcı ve bir gelişim süreci söz konusudur. Finansal krizleri ekonomik anlamda yapılan hatalarla ortaya çıkmış ya da dünya genelindeki genel seyirden oluşmuş olmak üzere 2 gruba ayırabiliriz. Ancak krizler genellikle ülkelerin finans yönetimi konusunda önemli yanlışlar yapması nedeniyle ortaya çıkar. Çünkü dünyanın farklı bölgelerinde finansal kriz yaşandığında ülkelerin etkilenme düzeyleri birbirinden farklılık gösteriyor. Bu durum ise farklı ülkelerde ekonomik ve finansal yapının önemli değişiklikler gösterdiğini ortaya koyuyor. Bir ülkenin finans ve risk yönetimi konusunda önemli çalışmalar yapması krizler konusunda önemli bir koruyucu faktör olacaktır. Ayrıca finansal anlamda köklü kurallar geliştirmek ve ekonomik yapıyı sürekli geliştirici çalışmalarda bulunmak etkilenmeyi önemli ölçüde azaltabiliyor.

Finansal krizler ortaya çıksa da güçlü bir ekonomik gösterge sayesinde önemli sorunlar yaşanmadan kısa sürede çözümler bulunabilir. Ancak ekonomik göstergelerin sürekli yıpratılması ve şeffaf olmayan finansal kurumların bulunması nedeniyle bu durumu sağlamak çok da kolay değildir. Özellikle finansal anlamda pek belirgin sorunların bulunması nedeniyle tüm dünyada yaşanan krizlerden yüksek düzeyde etkilenme durumu ortaya çıkabilir. Küresel çapta ortaya çıkacak döviz krizleri ya da çöküşler nedeniyle önemli kayıplar ortaya çıkabilir. Dövizle ilgili krizlerin ortaya çıkması ve zaman olarak uzun sürmesi milli gelirin ciddi anlamda kayba uğramasına neden olabilir. Ancak tarihsel açıdan bakıldığında bankacılık krizlerinin ve finans alanında ortaya çıkan çöküşlerin millî gelir kaybı anlamında daha çok yıpratıcı olduğu görülecektir. Bankacılık krizleri nedeniyle ortaya çıkan kayıpların dövizler nedeniyle ortaya çıkan kayıplardan neredeyse 2 kat fazla olduğunu görebiliriz. Bankacılık alanında yapılacak çalışmaların ve değişikliklerin oldukça önemli olduğunu görebiliriz.

Finansal Krizlerde Tarihsel Analiz Neden Önemli?

Finansal krizler ve tarihsel analiz

Finansal krizler noktasında en iyi çözüm yolları arasında daha önceki deneyimleri ortaya çıkarmak yer alabilir. Şu ana kadar dünyada yaşanmış pek çok farklı kriz söz konusudur. Bu nedenle bir ülkenin ya da devletin krizden noktasında nasıl krizler noktasında nasıl bir yöntem izlediği ve hangi çözüm yollarını kullandığı oldukça önemlidir. Finansal krizler anlamında tarihsel analiz yapıldığında yapılacak yanlışların ve hataların önüne geçilmiş olur. Bir devlet açısından tarihsel analiz daha önceki krizlerde yapılan hataların tekrarını engeller. Ayrıca krizler noktasında alınabilecek tedbirler ve izlenecek stratejileri belirleme konusunda da önemli artılar kazandıracaktır. Bu anlamda finansal krizleri tarihsel açıdan okumak ve iyi bir şekilde analiz etmek önemli katkılar sunacaktır.

Tarihsel analiz konusunda uzman ve deneyimli ekiplerin bulunması doğru olacaktır. Bir devletin yaşamış olduğu kriz sonrasında bilimsel temellere dayanan analiz yapması daha sonra ortaya çıkacak krizleri engelleme konusunda önemli bir kazanç ortaya çıkaracaktır. Tarihsel analiz yapılırken finansal yapının nitelikleri ve mevcut ekonominin temel yapısı ortaya çıkarılmalıdır. Özellikle finansal kurumların nasıl işlediği ve hangi düzenlemelerin yapıldığı önemli çıktılar arasında yer alır. Tarihsel analizin yapılması ile özellikle finansal kurumlar ve reel ekonomi anlamında pek çok yeni düzenleme yapılabilir. Özellikle krizin en çok hangi ekonomik gösterge üzerinde etkili olduğunu tespit edebilmek bir devletin eksik kaldığı yönleri göstermesi açısından önemlidir.

Finansal Krizleri Önleme Stratejileri 

Finansal krizleri önleme stratejileri

Finansal krizler pek çok devletin daha önceden karşılaştığı ve tekrar karşılaşma olasılığı yüksek olan tehlikeli sorunlar arasındadır. Krizleri yönetebilmek ve daha sonra ortaya çıkabilecek krizi önlemek için yeni yöntemler geliştirmek izlenmesi gereken temel yoldur. Finansal krizleri anlama noktasında öncelikli olarak dünyadaki oluşturulan yeni finansal yapıyı anlamak ve tüm dünyada beklenen riskleri analiz etmek önemli bir kazanç sağlayacaktır. Ayrıca finansal krizde rol oynayan oyuncular ve oluşan temel riskler konusunda çalışmalar yapılarak yeni stratejiler geliştirilmelidir. Küresel çapta ortaya çıkan krizlerin özellikle dış borç üzerinde bir global piyasalarda ve global piyasalarda derin etkileri olduğu için ekonomik göstergeleri nasıl etkileyeceği konusunda önceden çalışmalar yapılmalıdır. Finansal krizleri önlemek amacıyla ortaya konulacak stratejilerde finansal alanda yeni hukuksal düzenlemelere ihtiyaç duyulabilir. Hukukun yeni düzenlemeleri yapma konusunda geliştirilmesi bir bölgede reform yapmayı kolaylaştıracak önemli faktörler arasındadır.

Finansal krizler devletler düzeyinde meydana geldiği gibi şirketler ve yatırımcılar düzeyinde de meydana gelir. Küresel çapta ortaya çıkan bir finansal kriz nedeniyle pek çok yatırımcı önemli bir kayıp Yaşar. Ancak şirketlerin ve yatırımcıların risk yönetimi konusunda yeterli beceriye sahip olması bile bu sorunlardan kolay bir şekilde kurtulabilir. Ancak bu noktada şirketin ve yatırımcının temel davranış biçimleri önemli faktör olarak karşımıza çıkıyor. Krizleri ve riskleri yönetmek için daha önceden yapılan çalışmalar kayıpları önleme noktasında öne çıkar.

Bir sonraki yazıda görüşmek üzere,

Anıl UZUN