Yatırım Riskleri Nelerdir Ve Hangi Riskleri Göz Ardı Etmemeliyiz?
Finansal açıdan bir alana dönük düzenli yatırım yapmak isteyenlerin karşılaşabileceği ekonomik riskler her dönem bu sürece eşlik edecektir. Düzenli gelir elde edilen bir kanalda her gün kara geçen bir yatırım elbette ki farklı risklerde taşır. Burada önemli olan oluşacak riskleri göz ardı etmeden finansal araçları doğru analiz edebilmek gerekir. Yatırım riskleri nelerdir? bu süreçten maksimum verim elde edebilmek için her fırsatı doğru değerlendirebilmektir.
Var olan riskileri tamamen ortadan kaldırmak mümkün değil fakat riskleri doğru şekilde yönetmek yatırımcının elindedir. Yatırım yapılan araca yönelik oluşabilecek riskler tanımlandıktan sonra bu riskler nasıl yönetilebilir ve kazancı artırma amaçlı olarak kullanılabilir? sorusunun yanıtını aramak gerekir. Hedefe giden yolda oluşabilecek tüm risklere karşı doğru strateji uygulandığında ancak uzun vadede bir yatırımdan söz edilebilir.
Piyasada oluşabilecek manipülatif hareketlere karşı kişinin kendini koruması, yatırım yapılan araca yönelik oluşabilecek riskler tanımlandıktan sonra ancak bu riskler nasıl yönetilebilir ve kazancı artırma amaçlı olarak kullanılabilir? sorusunun yanıtını aramak gerekir. Yatırım riskleri nelerdir? Aslında hedefe giden yolda oluşabilecek tüm risklere karşı doğru strateji uygulandığında ancak uzun vadede bir yatırımdan söz edilebilir. Piyasada oluşabilecek manipülatif hareketlere karşı kişinin kendini korumasından çevresel etkiden kaynaklanmayan ve kişinin psikolojisinden kaynaklı oluşabilecek risklere kadar her alanda manipülasyona açık konulara daha çok hakim olmak gerekir.
Yatırım sırasında oluşabilecek riskler arasında ilk sırada piyasa fiyatlarındaki düşüş ele alınabilir. Hisse senedi piyasalarında daha çok fark edilen bu durum ekonomik krizler, ülkelerin içinde bulunduğu siyasi gerilimler, makro ekonomik dengelerin değişmesi gibi durumlardan kaynaklı olarak meydana gelebilir. Bir başka yatırım riskleri nelerdir denilirse net olarak likidite sorunudur, denilebilir. Var olan yatırım en ihtiyaç duyulan anda hızlı şekilde nakde çevrilemeyebilir. Bu durum aslında var olan yatırımın değerini kaybetmesine sebep olabilir.
Bir başka önemli risk kredi riskidir. Özellikle tahvil üzerine yapılan yatırımlarda şirketin olası bir iflas durumunda karşılaşılacak tüm kayıpları içerir. Sabit bir gelir üzerinden yapılan yatırımlarda faiz oranlarında yaşanabilecek bir değişim yatırım dengesini doğrudan etkiler. Döviz kurunda yaşanacak dalgalanmanın etkisi ile yatırım yapılan para birimi üzerinden ciddi kayıplarda yaşanabilir. Her ne kadar kişinin elinde olmayan en güçlü risk sebepleri arasında kabul edilse de enflasyon riski reel kazancın düşmesine sebep olur. Bu durum ciddi kayıpları da beraberinde getirecektir.
Yatırımcının muhakkak ki göz önünde bulundurması ve görmezden gelmemesi gereken riskler arasında makroekonomik pozisyonda oluşacak sistematik riskler, kişiden kaynaklı psikolojik riskler ya da hükümetin uygulamış olduğu politikadan kaynaklı regülasyon riski sayılabilir.
Yatırım Riskleri Nelerdir Ve Neden Önemlidir?
Yatırım riskleri nelerdir ve neden önemlidir? sorusuna verilecek yanıt aslında yatırım aracından elde edilecek olan getiriyi anlayabilmeyi sağlar. Bu durum kaybetme ihtimalini de ortadan kaldırır. Yatırım yapacak olan kişinin kararını gerçek bir bakış açısıyla verebilmesi, risklerin farkında olması bu alanda daha uzun vadede kazanç elde edebilmeyi mümkün hale getirir. Yatırım riskleri denildiğinde akla ilk olarak yükselen faizlerden kaynaklı olarak oluşabilecek değer kaybı geliyor.
Bireysel risklerden daha çok kurumsal risklerle de karşılaşabilmek mümkündür. Burada önemli olan riskleri doğru şekilde yönetebilmektir. Piyasa riski, kredi riski gibi farklı başlıklar altında yer alan risk türleri aslında süreçte yatırımcının konuya daha bilinçli yaklaşabilmesi için önem taşır. Uzun vadeli yatırım planında bu detaya dikkat etmek önemlidir. Yatırım riskleri nelerdir esasında planlı olarak ülkelerin karşılaştıkları sistematik riskler ile şirketlerin değer kaybından kaynaklı oluşan riskleri barındırır.
Ülkelerin içinde bulunduğu ekonomik kriz süreci veya savaşlar yatırım üzerinde belirgin bir risk oluşturur. Finansal kayıpları önleyerek uzun vadede getiri elde edebilmek için yatırım risklerine daha çok hakim olmak gerekir. Yatırım risklerini bilmenin en büyük faydası aniden yaşanabilecek kayıplara karşı denge pozisyonunu koruyabilmek ve piyasalar düşüşe geçtiğinde aslında yatırımı muhafaza altına alabilmektir. Doğru bir risk yönetimi belirleyebilmek için de bu detay önemlidir.
Yatırım Yaparken Karşılaşabileceğiniz En Yaygın Risk Türleri Nelerdir?
Yatırım riskleri nelerdir? Yatırım yaparken karşılaşılabilecek en yaygın risk türü tüm varlığı riske atmaktan kaynaklı ani kayıp yaşamaktır. Bu durumu önleyebilmek için kişinin çeşitlendirilmiş bir portföye sahip olması önemli görülüyor. Finansal hedefe doğru giden yolda risklerin doğru şekilde analiz edilebilmesi için en yaygın risk türlerini bilmek önemlidir. Bir yatırımcının hakim olması gereken en önemli risk piyasalarda görülebilecek fiyat hareketliliğinden kaynaklı dalgalanmalardan oluşan kayıplardır.
Hisse senedi piyasalarına yatırım yapmış olan bir kişi aniden değer kaybı yaşayabilir. Bu durum piyasa fiyatlarında oluşan anlık dalgalanmalardan kaynaklı olarak olumsuz etkilenmeye sebep olacaktır. Faiz oranları değiştiğinde de aynı riski ortaya çıkar. Ancak yatırımın en çok etkilendiği süreç akaryakıt piyasaları, değerli madenler, döviz kurları gibi farklı yatırım kanallarında yaşanan hareketliliktir. Buna emtia riski adı da verilir.
Yatırım yaparken karşılaşılabilecek en yaygın risk türlerinden bir diğeri enflasyondan kaynaklı oluşan satın alma gücündeki gerilemedir. Özellikle sabit bir yatırım aracına yönelenlerin enflasyon riskine karşı satın alma gücünü her zaman ayakta tutması gerekmektedir. Yatırım riskleri nelerdir risklerden bir diğeri yabancı para cinsi üzerinden yatırım yapanları ilgilendiren döviz kuru üzerinde oluşacak risk türüdür. Özellikle büyük çaplı finansal kuruluşları ve uluslararası anlamda yatırım yapan bireysel girişimcileri de doğrudan etkileme potansiyeli sergiler.
Yatırım Riskleri Nelerdir Ve Portföy Çeşitlendirme İle Nasıl Azaltılır?
Yatırım riskleri nelerdir denildiğinde akla ilk gelen belirsizlikten kaynaklı oluşabilecek finansal kayıpların birikim üzerindeki etkileridir. Tüm bu riskleri azaltabilmek için portföy çeşitlendirmesi yöntemi kullanılabilir. Burada amaç var olan yatırımı uzun vadede korumaya çalışmak ve oluşabilecek kayıpları minimize edebilmektir. Aslında hemen her yatırımcı bu stratejik riskin farkındadır ancak burada önemli olan var olan riskleri bilmek kadar riskin meydana geldiği dönemde buna hazırlıklı olabilme stratejisine hakim olabilmektir.
Riskleri azaltabilmek için genellikle portföy çeşitlendirmesi yöntemi kullanılır. Bu sayede sistematik risklerden ekonomik durgunluk sürecinde oluşabilecek kriz dönemi risklerine kadar hemen hepsini sağlıklı şekilde atlatabilmeyi sağlar. Enflasyondan kaynaklı oluşabilecek yatırım üzerindeki kayıtlar çeşitlendirme yöntemi ile en aza indirilebilir. Portföy çeşitlendirmesi yöntemi birden çok varlık türüne yönelik yapılacak piyasa yatırımlarını içerir.
Burada önemli olan var olan riski farklı varlık türlerine dağıtarak kayıpları en aza indirebilmektir. Uzun vadede var olan portföyün genel olarak sunmuş olduğu getiriyi azaltmak için kullanılmaktadır. Gayrimenkul piyasası, döviz, hisse senetleri, emtialar bu tarz yatırım araçlarını öne çıkarır. Özellikle ekonomi, enerji, teknoloji ve sağlık alanlarında yatırım yapanların riskini daha aza indirerek elde ettikleri kazancı sağlamlaştırmayı hedefler.
Portföy çeşitlendirmesi yöntemi ile riskleri azaltmak isteyen bir kişi piyasalarda yaşanabilecek ani çöküşlere karşı hisse senedinin daha az etkilenmesini sağlayacaktır. Oluşabilecek bu risk portföyde bulunan varlık grupları üzerine dengeli şekilde dağlarak uzun vadede yatırımı korumayı mümkün hale getirilecektir.
Portföy çeşitlendirmesi yöntemi kullanılarak riskleri azaltmak isteyen kişiler var olan risk durumuna ve riski tolere ederek kapasitesine göre bir seçim yapabilir. Bunun için çeşitlendirme yönteminde kullanılabilecek yatırım araçları arasında hisse senetleri, emtialar, tahviller, nakit, kripto paralar, altın, gümüş gibi değerli madenler sıralanabilir.
Ekonomik Belirsizliklerin Yatırım Riskleri Üzerindeki Etkileri Nelerdir?
Ekonomik belirsizlikler yatırım üzerinde öngörülemez risklere sebep olabilir. Bu duruma hakim olabilmek için ekonomik belirsizliklerin neler olabileceği bilinmeli ve yatırım üzerindeki riskleri tespit edilmelidir. Ekonomik belirsizlik dönemlerinde genellikle piyasa koşulları da allak bullak bir hava hakimdir. Denge pozisyonu korunamaz hale gelir. Yatırım üzerinde meydana gelen riskler ve bu risklerin getirisi belirsizliğe yol açar.
Her yeni belirsizlik döneminde ise volatilite artar. Dolaylı yoldan yatırımcıya olan güven azalır ve karar alma süreçlerinde belirgindir. Zorluk oluşur. Ekonomik belirsizlik para politikalarında dengesizliğe sebep olabilir. Faiz oranları, enflasyon, ekonomik büyüme, ticaret gibi konularda öngörülemez bir tablo oluşturur. Bu durum genellikle finansal makro ekonomik jeopolitik risklerden kaynaklanır.
Ekonomik belirsizlik tanımlaması içerisinde politik riskler finansal riskler ve jeopolitik riskler sayılabilir. Ekonomik belirsizlik süreci yatırım üzerinde volatilite riskini arttırır. Güven kaybı ortaya çıkarken likidite de aynı oranda artış gösterir. Döviz kurunda yaşanacak bir dalgalanma para değerinde ani kayıpları tetiklerken sektörel olarak yatırım riskleri de oluşturur.
Özellikle tam da bu dönemlerde ekonomi ve teknoloji sektöründe belirgin bir fiyat dalgalanması meydana gelir. Öte yandan ekonomik belirsizliğin yoğun olarak yaşandığı tarihi dönemlerde enflasyonda belirgin bir yükseliş olduğu ve deflasyon riskinin açığa çıktığı görülmüştür.
Piyasa Dalgalanmaları Yatırım Riskleri Nelerdir Ve Nasıl Yönetilir?
Fiyatta dalgalanmaları yatırım üzerinde arz ve talebe bağlı olarak oluşan denge değişimini içeriyor. Ani ekonomik değişimler yatırımı doğrudan etkilerken doğru bir strateji benimsendiğinde kazanca diğer türlü büyük kayıplara yol açabiliyor. Piyasada oluşan ekonomik dalgalanmalarda yatırım riskini fark edebilmek ve bu farkındalıkla doğru bir strateji geliştirmek önemli görülüyor. Bu sebeple yatırım risklerini doğru analiz edebilmek ve neler yapılabilir? sorusunu yanıtlamak işe yarar bir yöntem olarak öne çıkıyor.
Piyasada oluşan dalgalanma sürecinde yatırım riskleri nelerdir denildiğinde oluşabilecek riskler arasında yükselen volatilite bir sebep olarak gösterilebilir. Özellikle merkeziyetsiz para birimleri üzerinde oluşan kısa vadeli bu değişimler yüksek riske sebep olabiliyor. Büyük yatırımcıların bu anlamda risk hassasiyetine karşı sürece daha dikkatli yaklaşması öneriliyor.
Ekonomik dalgalanma sürecinde oluşan bir diğer risk likidite tercihidir. Düşük likidite dönemlerinde yatırımcı elinde bulunan varlığı var olan değerinden daha az bir miktara satmak zorunda kalıyor. Bu durumda uzun vadede yatırım planı oluşturanlar için maddi kayıpları tetikleyebiliyor. Denge pozisyonunda kalmanın daha da zorlaştığı bir diğer risk ekonomik krizden ya da jeopolitik gerilimlerden kaynaklı olarak oluşan dalgalanmalar örnek olarak gösterilebilir.
Döviz kurunda yaşanacak ani değişimler, hisse senedi piyasalarındaki fiyat dalgalanmaları uzun vadeli yatırım stratejisini olumsuz olarak etkileyebiliyor. Tüm bunların yanı sıra çevresel etkiler dışında yatırımcının psikolojisinden kaynaklı zarar satışları da öne çıkıyor.
Örneğin; piyasalarda başlayan ani bir hareketlilik yatırımcının paniklemesine sebep oluyor. Böyle bir durumda var olan portföy bozulabiliyor veya düşük fiyatlarla satışı yapılarak zarara sebep olabiliyor. Piyasa dalgalanmalarında var olan yatırım nasıl yönetilebilir? sorusuna net olarak verilebilecek bazı strateji örnekleri bulunuyor.
Özellikle büyük dalgalanmaların içinden sağlam şekilde çıkabilmiş olan popüler firmalar ve kurumlar izledikleri strateji ile örnek oluşturuyor. Piyasa dalgalanmalarının yoğun yaşandığı bir süreçte var olan portföyü kolay yoldan korumayı sağlayacak en önemli yöntemlerden biri portföy çeşitlendirmesi tekniğidir.
Uzun vadede başarı elde etmek isteyenler veya kısa vadede fiyat hareketliliğinden yararlanmak isteyenler için de farklı potansiyeller oluşturuyor. Piyasa dalgalanmalarında oluşan riskleri ortadan kaldırabilmek için uygulanabilecek bir diğer strateji Stop Loss emirlerini kullanmaktır. Aniden düşen fiyat dalgalanmaları karşısında yatırımı korumayı sağlayan bir tekniktir. Tüm bu önlemlerin dışında hareketli piyasalarda istikrarı ortaya koyabilmek için güvenli liman arayışına geçmek gerekir.
Döviz Kuru Dalgalanmalarının Yatırım Riskleri Nelerdir Ve Bunlarla Nasıl Baş Edilir?
Döviz kuru dalgalanmaları yaşandığı sırada yatırım riskleri para birimleri üzerinde aniden fiyat değişimi yaşanması sayılabilir. Özellikle uluslararası anlamda ticarete yoğunlaşan şirketler üzerinden düşündüğümüzde bu dalgalanma sürecinde yatırım risklerini doğru şekilde anlayabilmek ve süreci etkili şekilde yönetmek gerekecektir. Döviz kuru dalgalanması sırasında oluşabilecek yatırım riskleri nelerdir denildiğinde döviz kurundaki ani değişimden kaynaklı para biriminde düşüşler sayılabilir.
Eğer yabancı bir para birimine yatırım yapılmışsa ve bu süreçte değer kaybı yaşanıyorsa şirket bazında değerlendirildiğinde kurumsal açıdan büyük kayıplar oluşabilir. Bir diğer risk kurda yaşanan değişim nedeniyle finansal açıdan ortaya çıkan performans düşüşleridir. Hem ithalat hem de ihracat yapan firmalarda aniden kur değişikliği yaşanabilir ve bu durum beklenti dışında maliyetleri doğurabilir.
Konuya politik açıdan yaklaştığımızda siyasi bir istikrarsızlık içinde döviz kurunda ani bir değişim yaşanabilir. Bu durum var olan yatırım üzerinde olumsuz bir etkiye de sebep olabilir. Döviz kurunda yaşanacak bir dalgalanma ile baş edebilmek için riskten korunma yöntemleri tek tek denenebilir. Ardından portföy çeşitlendirmesi yöntemi başta olmak üzere bankaların sunduğu kredi kullanım fırsatlarında da belirgin değişiklikler görülebilir.
Döviz kurunda dalgalanmaların görüldüğü dönemlerde oluşan riskleri azaltabilmek ve kayıpları önleyebilmek için spesifik bazı yöntemler bulunur. Örneğin TL’nin değer kaybettiği dönemlerde yatırımcılar daha çok döviz cinsine yönelmiştir. Bu bir yöntemdir. Amerika’da Merkez Bankası faizleri arttırdığı haberini paylaştığında ise dolar kurunda güçlü bir değer artışı görülmüştür. Böyle durumlarda doların gücünden faydalanarak yatırım yönünü değiştirip güncellemekte bir yöntem olarak görülmektedir.
Faiz Oranı Değişikliklerinin Yatırım Riskleri Nelerdir Ve Yatırımları Nasıl Etkiler?
Faiz oranı değişikliklerinin yatırım riskleri nelerdir piyasa üzerinde doğrudan veya dolaylı olarak etkiye sebep olabiliyor. Burada önemli olan merkez bankalarının izledikleri politika ve enflasyon etkisidir. Yatırım üzerinde oluşan riskler hem bireysel hem de kurumsal olarak faaliyette bulunan işletmelerin portföyü üzerinde riskler oluşturabilir. Peki faiz oranı değişikliği ile neler olabilir?
Faiz oranlarında ani değişiklik yaşanması yatırım araçlarının doğrudan piyasada oluşan riskten etkilenmesine sebep olabilir. Genellikle böyle anlarda sabit getiri sunan tüm yatırım kanallarında bir düşüş görülür. Yatırımdaki getiri de bu değişime bağlı olarak risk altına girer.
Emtia ve hisse senetlerinde belirgin bir olumsuzluk ortaya çıkabilir. Farklı bir açıdan konuya yaklaştığımızda faiz oranlarında başlayan değişim borçlanmadaki maliyetleri de yükseltecektir. Bu sebeple tam da bu dönemlerde özellikle yüksek borcu bulunan şirketler daha fazla maddi kayba uğrayabilir.
Yüksek faizin olduğu bir ortamda tüketiciler de daha az harcama yapmaya başlar. Kredi maliyetleri artar. Ekonomik büyümede bir yavaşlama başlar. Faiz oranlarında başlayan değişiklikle sağlıklı şekilde baş etmek isteyenler portföy çeşitlendirmesi yöntemini kullanabilir. Bu sayede aslında riskler azaltılır. Hedging adı verilen portföyü koruma stratejisi benimsenebilir. Bu sayede faiz oranlarında başlayan değişiklik karşısında vadeli işlemler korunur hale getirilir.
Kripto Para Yatırımlarında Karşılaşılan Yatırım Riskleri Nelerdir Ve Bunları Yönetme Yöntemleri
Kripto para yatırımlarında karşılaşılan yatırım riskleri nelerdir daha çok geleneksel yatırım araçları ile kıyaslandığında daha fazla kaybı tetikleyebilir. Bu sebeple kripto para piyasalarında risklerle baş etmeyi sağlayacak yöntemleri öğrenmek önemlidir. Uzun vadede başarı elde etmek isteyenler kayıpları sınırlandırmak için bu stratejileri uygulamaya çalışmalıdır.
Kripto para piyasalarında yatırım yapanların karşılaşabileceği risklerin arasında ilk sırada volatilite riski geliyor. Aniden yaşanabilecek bir fiyat dalgalanması Bitcoin gibi kripto para birimlerinde ani değişiklikleri tetikler. Bu durum aslında geleneksel yatırım araçlarıyla kıyaslandığında ciddi kayıpları da tetikleyebilir. Hükümetler aniden çıkardığı bir yasa ile kripto para birimleri üzerinde bir düzenleme yaptığını dile getirebilir. Bu durumda var olan yatırımlar üzerinde büyük kayıpları tetikler.
Aksi yönden olaya baktığımızda kriptoya olan güvende de bir azalma meydana gelir. Bazı dönemlerde bu durum sık sık görülmüştür. Özellikle 2014 yılında bir benzeri görüldü. Kripto para borsalarına yapılabilecek ani bir siber saldırı güvenlik açısından kişisel portföyü de tehlikeye atabilir. Kripto para piyasalarına yatırım yapacak olan bir kişi sağlıklı şekilde risk yönetmek istediğinde öncelikle konuyla ilgili derin bir araştırma yapmalı.
Portföy çeşitlendirmesi yöntemini kullanmalıdır. Sadece büyük kriptolar değil alt coinlere de yönelmek bir yöntem olarak denenebilir. Her zaman için güvenilir platformlara yönelmek güvenlik veya lisans açısından oluşabilecek riskleri de ortadan kaldırır. Uzun vadeli bir plan yapmak, başlangıçta büyük risklere girmeden piyasaları anlamaya çalışmak, psikolojik olarak kendini daha iyi hazırlayıp büyük hamlelerde bulunmak alınabilecek tedbirler arasında sayılabilir.
Yüksek Getirili Yatırım Araçlarındaki Yatırım Riskleri Nelerdir Ve Nasıl Azaltılır?
Yüksek getirili yatırım araçlarındaki yatırım riskleri daha çok büyük kayıpları tetikler. Bu sebeple oluşabilecek riskleri doğru anlamak ve bu riskleri azaltmanın yollarını aramak gerekiyor. Piyasalardaki ani dalgalanmalara karşı aşırı duyarlı olan yüksek getirili yatırım araçları örneğin; kripto paralar veya hisse senedi piyasaları yatırımcıyı da zor durumda bırakabilir.
Likite riski, yüksek kredi riski, hükümetlerin uyguladıkları politika düzenlemeleriyle regülasyon riski başta sayılabilecek risk grupları arasında yerini alıyor. Yüksek getiri beraberinde yüksek ve derin bir iflasa da sürükleyebilir. Özellikle yeni yeni atılımda bulunan şirketler bu durumdan doğrudan etkilenecektir.
Ekonomideki çalkantı yani durgunluk dönemlerinde de yüksek getiri sağlayan araçlarda büyük kayıplar beraberinde gelir. Peki böyle bir durumda ne yapılabilir? Yatırım riskleri nelerdir? Yüksek getirili yatırımı risklerini azaltabilmek için bu konuda daha iyi kararlar verebilecek pozisyona gelip eğitimler almalı ve riskleri azaltacak tedbirlere başvurmalıdır. Örneğin; bu alanda daha iyi verim alabilmiş ve köklü firmalara yatırım yapılabilir. Stop-Loss emirleri kullanarak otomatik durdurma özelliğe sayesinde anlık kayıplar önlenebilir.
Finansal Planlama İle Yatırım Riskleri Nelerdir Ve Nasıl Kontrol Altına Alınır?
Finansal planlama ile yatırım riskleri en aza indirilebilir. Olası risklere karşı süreci tanımlayabilmek ve bu süreçte en etkili olabilecek yöntemi benimsemek riskleri kontrol altına almayı sağlayacaktır. Uzun vadeli bir yatırım planı olanlar yatırım risklerini kontrol altına alma yöntemlerini iyi bilmelidir. Yatırımda oluşabilecek riskler arasında mali daralmanın ve dünya çapında piyasaları derinden sarsacak olayların öne çıktığı değişiklikler değerlendirilmelidir.
Ülkelerin benimsemiş oldukları politikalarda oluşan değişim de bir tetikleyici olarak görülebilir. Kullanılan yatırım aracının likiditeye uygun olmaması da bir risktir. Ekonomik kriz döngüsü içerisinde ülkenin hem mali hem de siyasi belirsizlik durumunda olması yatırımları olumsuz etkileyecek bir faktördür. Enflasyon riskini de göz ardı etmemek gerekir. Yatırım riskleri nelerdir? Peki böyle bir durumda riskler nasıl kontrol altına alınabilir?
Finansal planlama sürecinde önce hedef oluşturulur ve bu hedef planında riskleri tolere etme payı belirlenir. Portföy çeşitlendirilir ve en çok kazanç sunacak yatırım araçları seçilir. Finansal planlamayı kontrol altına alma sürecinde hedefin kısa vadeli mi yoksa uzun vadeli mi olacağı belirlendikten sonra bu hedefe ulaşmada güvenliği üst düzeyde tutacak ve riskleri azaltacak her yol denenebilir.
Bir sonraki yazıda görüşmek üzere,
Anıl UZUN