BiyoTeknoloji: Sağlık Sektöründe Yatırımın Geleceği
İnsanların sağlığını iyileştirmek için ve aynı zamanda toplumun da sağlığını iyileştirmek için biyolojiden yararlanılmasına biyoteknoloji denir. Basit haliyle anlatacak olursam; yeni geliştirilen yöntemler, ürünler ve çeşitli organizmaların geliştirilmesi için biyolojiden yararlanılmasıdır. Günümüzde artık biyoteknoloji olarak bildiğimiz bu yöntem aslında insan uygarlığının en başından beri kullanılan bir yöntemdir.
Bu modern bilim dalı nasıl olurda uygarlığımızın başından beri kullanılabilir diye aklınızda bir soru belirmiştir muhakkak. Merakınızı gidermek istiyorum; hayvanların ve bitkilerin evcilleştirilmesi ve fermantasyon süreçlerinin keşfedilmesi ile aslında insanlar bu teknolojiyi binlerce yıldır uygulamış oluyorlar. Yani biyoteknoloji en az 6000 yıl önce tarım devrimiyle başlamıştır diye izah etmem yanlış olmaz diye düşünüyorum.
Çağımızda ise biyoteknoloji genel olarak rekombinant DNA teknolojisi olarak anılan genetik mühendisliği ile oldukça fazla yol kat etmiştir. Biraz daha teknik şekilde anlatacak olursam eğer: genetik mühendisliğinin çalışması ise genetik hücre yapılarını değiştirerek veya etkileşime girerek gerçekleşir. Hayvanlar ya da bitkide ki her hücre protein üreten genler içerir.
Organizmaların özelliklerini belirleyen de proteinlerdir. Bilim insanları genler ile oynayarak onları değiştirerek ya da genler ile etkileşime girerek bir organizmanın özelliklerini güçlendirebilir veya tamamen yepyeni bir organizmayı oluşturabilirler.
Ortaya çıkan bu yeni organizmalar daha yüksek verimli tarım mahsulleri üretmede ya da bu tarım mahsullerinin kuraklığa karşı olan dayanıklılıklarını arttırma gibi yeniliklerle insanlara fayda sağlayacak şekilde değişimler gerçekleştirebilirler. İşte bu genetik mühendisliği aynı zamanda çok tartışılan ve karşı çıkılan insanların ve hayvanların genetiğinin klonlanmasına da olanak sağlamaktadır.
Biyoteknolojinin Sağlık Sektöründe Kullanım Alanları
Günümüz dünyasında biyoteknoloji teknikleri insan sağlığında birtakım sorunlar ortaya çıktığında neyin hastalığa sebep olduğunu keşfedebilmek için yeni araştırma yollarını insanların hizmetine sunulmaktadır. Bu noktada biyokimya teknolojisinin insan sağlığının ve geçirilen hastalıkların moleküler temelinin bilinmesi, hastalıkların tedavisi ve önlenmesi için geliştirilmiş yöntemlerin geliştirilebilmesi için çalışmakta olduğunu bilmelisiniz.
İnsan sağlığı alanında biyoteknoloji ile geliştirilen ürünler içerisinde; daha hızlı ve daha doğru teşhis gerçekleştirebilen testler, yan etkisi daha az olan tedaviler, iyileştirme etkisi güçlü ve daha güvenli aşılar yer almaktadır. Son yıllarda bir bir hayata geçirilen biyoteknolojiye dayalı teşhis ürünleri sayesinde artık çok sayıda hastalığı normalden çok daha hızlı ve daha doğru bir şekilde tespit edebiliyor.
Bu testlerden birini hepimiz bilmekteyiz. O da önceki testlerden çok daha erken sürelerde ve daha doğru sonuçlar veren yeni nesil evde uygulanabilen hamilelik testleridir. Hastanelerde yaptırdığımız testlerde ise daha çok bulaşıcı hastalık için yapılan testlerdir.
Bunlar da bir önceki testlerin iki ya da üç günlük sürenin sonunda ulaşılan test sonuçlarının aksine dakikalar içerisinde doğru sonucu vererek tedavinin hızlıca başlamasına olanak tanırken aynı zamanda çoğu zaman erken teşhis gibi durumlar ile de yaşam sürelerinin uzamasına katkı sağlayabilir. Peki, bu biyoteknoloji hangi alanlarda kullanılmaktadır.
Biyoteknoloji ilaç sanayisinde aşıların, antibiyotiklerin ve enzimlerin büyük miktarlarda üretilebileceği çok farklı yöntemler uygulanmaya başlanmıştır. Biyoteknolojinin sağlık ve ilaç sahasında yerini alması ise 1980’li senelerde hız kazanan insan genlerinin haritalaştırılmasına yönelik araştırmalar ile gerçekleşmiştir.
Takvimler 2000’li seneleri gösterdiğinde hızlı atılım ve gelişimler yaşayan teknolojiler ile biyoteknolojinin daha fazla gelişim sağlamasıyla birlikte genlerde gerçekleşen mutasyonların kalp hastalıkları ve kanser gibi çok ciddi ve çok çeşitli genetik hastalıkların iyileştirilmesine ilişkin yapılan çalışmalar ile yakın zamanda belki de fayda sağlayabilecektir. Biyoteknolojinin sağlık alanındaki kullanım alanlarından bir diğeri ise klinik uygulamalardır.
Örnek verecek olursam; hepatit B aşısı geliştirilmiştir ve bu hastaların iyileşmelerine katkı sunmuştur. Son zamanlarda ise bahsettiğim rekombinant DNA teknikleriyle de HIV aşısının geliştirilmesi için çalışmalar yürütmektedir. Sözü daha fazla uzatmadan anlatacak olursam eğer biyoteknoloji geleceğin en önemli bilimsel alanlarından biridir ve biz insanlar için çok büyük yenilikler vaat etmektedir.
Sağlık Sektöründe Yatırımın Geleceği
Sağlık sektörü biz insanların doğrudan faydalandığı ve çok büyük yatırımlar alan bir alandır. Nasıl önemli olmasın! Biz insanların geleceği, belki de insan neslinin devamı tamamen sağlık sektöründeki gelişmelere bağlı. Bir salgın hastalıkla günler içerisinde milyonlarca insan ölebilirken, bu korkunç sonu durdurabilecek tek güç işte bahsettiğimiz bu sağlık sektörüdür. Sağlık sektörünün önemini vurgulamak için bu örneği sizlere sundum.
Bahsettiğim sağlık sektörü küresel ekonominin en dinamik endüstrilerinden biridir. Dünyanın en önemli sektörlerinin başında gelen sağlık sektörü tüm yatırımcılara oldukça önemli ve göz ardı edilemez yatırım fırsatları sunmaktadır. Sağlık sektörü sürekli kendini yenilemekte, büyük gelişimler göstermekte ve sürekli olarak yatırımcı ilgisi çekmektedir. İşte bahsettiğim bu gelişmeler ve yenilikler sayesinde yatırımcıları uzun vadeli ve bazen de kısa vadeli olarak önemli getiriler elde etmelerine vesile oluyor.
Sağlık sektöründe kimler yer alıyor sorusu yine bizleri meşgul eden sorulardan. Hemen bu soru işaretini gidermek için sıralıyorum; cihaz, ilaç, sağlık sigortacıları, hastaneler ve daha birçok farklı sektörün bir araya gelmesi ile oluşur. Sağlık sektörüne yatırım yaparken insanların tercihlerini değiştirebilecek etkenleri iyi analiz etmek gerekiyor. Sağlık sektörü yatırımcıları sektörün tamamından ya da sektöre yapılan ayrı yatırımlardan kar edebilmektedirler.
Sağlık Sektörüne Yatırım Yaparken Dikkat Etmeniz Gerekenler Nelerdir?
Sağlık sektöründe yatırımcı olmak istiyorsanız bilmeniz ve dikkat etmeniz gereken bazı noktalar mevcut. Bir sağlık yatırımcısı olarak yatırım yapacağınız sağlık şirketine karar verirken kaçıracağınız veya önemsemeyeceğiniz hususlar istenmeyen sonuçlarla karşı karşıya kalmanıza neden olabilir.
Dünyada yaşlanan hızlı nüfus artışı, sürekli olarak yeni tedavilerin ortaya çıkması, yeni hastalıkların türemesi ve tüm devletlerin vatandaşlarının sağlık harcamalarını karşılama zorunlulukları sağlık sektörüne talebin artmasına sebep olmakta.
Bu sayede sağlık sektörü sürekli büyümeye devam etmektedir. Durum böyleyken aşağıda sıralayacağım önemli nokralar sağlık sektörü içindeki çeşitli alanlar üzerinde çok güçlü etkilere sahiptir ve yatırımınızı en karlı alana yapmanız da size yardımcı olabilir. Tabi bunlar günümüz şartları için geçerlidir. Çünkü gelecekte bizi nelerin beklediği ve hangi riskler ile karşı karşıya kalacağımız henüz belli değil. Sağlık sektörünü büyümeye götüren nedenleri şöyle sıralayabilirim.
- Hastalıkların artık küresel boyutta olması.
- Teknolojik gelişmeler.
- Günümüzde adeta bir salgına dönüşmüş diyabet ve obezite.
- Son yıllarda patlak veren salgın hastalıklar.
- Giderek yaşlanan dünya nüfusu.
- Kronik hastalıklarıyla uzun yaşama sürelerine ulaşan insanlar.
- Giderek daha çok kişiselleşen tıp.
Sağlık Sektörüne Yatırım Yapmanın Riskleri Nelerdir?
Her sektörde olduğu gibi sağlık sektörüne de yatırım yapmanın riskleri elbette vardır. Bu riskleri belirlemek için tabii ki birçok etken mevcut. Ayrıca endüstri bilgisi eksikliğinden başka bir de önemli bir risk faktörü olan iş verimliliğinin düşmesi de sağlık sektöründe risk oluşturmaktadır. Dikkat edilmesi gereken diğer husus ise ek maliyetlere, yenilikçi ilaç ve tedavilerin piyasaya sürülmesinde gecikmelere yol açabilecek yasalar. Riskleri büyüten ve yatırımcıyı etkileyen öncelikli riskleri sıralayacağım:
- Sağlık sektörünün dinamiklerinin nasıl işlediğini bilmeden ciddi yatırımların yapılmaya kalkışılması.
- Yatırım yapacağınız şirketin almış olduğu patentlerin etkisini kontrol edilmemesi ve yararlarının değerlendirilmemesi.
- Yatırım yapacağınız şirketin iş anlayışını ve geçmişinin iyi öğrenilmemesi ve bu değerlendirmelerin yapılmadan yatırımın gerçekleştirilmesi.
- Devlet politikaları da sağlık sektörünü çok ciddi şekilde etkileyen diğer bir faktördür.
Bir sonraki yazıda görüşmek üzere,
Anıl UZUN