Borsa Yatırım Fonları (ETF’ler) Çeşitlendirmeyi Nasıl Etkiler?
Borsa yatırım fonlarının çeşitlendirme üzerinde olumlu etkileri bulunur. Yatırım sürecinde avantaj elde etmek isteyenlerin daha geniş varlık gruplarına ulaşabilmesi için ETF’ler önemli bir fırsat oluşturur. Borsa yatırım fonlarını çeşitlendirme aşamasında öne çıkan varlık sınıfları tahviller, gayrimenkul yatırımları, hisse senetleri ya da emtialar sorunsuz şekilde erişimi sağlanabilecek pratik yatırım alanlarıdır.
Portföyün birbirinden farklı varlık türleri ile çeşitlendirilmesinde öneme sahip olan ETF’ler özellikle yüksek getiri fırsatını her an koruyan hisse senetleri ve tahviller için önemlidir. ETF’lerin çeşitlendirmeyi etkilediği en önemli kısım sektörel ya da coğrafi olarak çeşitlendirme fırsatı sunmasıdır. Bu sayede her alanda daha zengin yatırım araçları ile yatırıma yön vermek daha kolay hale gelirken sürecin sürdürülebilir kazanç getirisi kesinleşmiş olur.
Sağlık, enerji ve özellikle teknoloji gibi her an gelişen piyasalarda coğrafi bölgelere daha fazla yoğunlaşabilmeyi ve portföyü genişletebilmeyi sağlar. Elbette ki bu çeşitlilik sürecinde risk dağılımı da daha çok kar elde edebilmek için kıymetlidir.
Riskin tolere edilebildiği yatırım kaynaklarını tercih etmek uzun vadede yüksek kazanç sağlama hedefinde olan bireysel yatırımcı veya şirket için değerlidir. Yatırımdan elde edilecek getiri bu sayede daha dengeli şekilde dağıtılabilir.
ETF’ler Nedir Ve Çeşitlendirme Avantajlarını Nasıl Sunarlar?
ETF Türkçede borsa yatırım fonları kavramına denk gelen bir terimdir. Yabancı dilde ise baş harfleri Exchange Traded Funds açılımı ile bilinir. Belirli bir sektörün ya da varlık grubunun temsili için kullanılan bu menkul kıymetler çeşitlendirmede farklı avantajlar sunar.
Örnek vermek gerekirse; oluşabilecek maliyet tablosunu daha avantajlı hale getirir. Risk dağılımı için kıymetlidir. Likiditeye daha kolay erişim sağlamakta önemli görülür. ETF‘lerin çeşitlendirme amaçları sunulurken düşük maliyetli oluşu öne çıkarılır.
Yönetim süreci yatırımcı açısından değerlendirildiğinde oldukça düşük maliyetlerle sürdürülebilir. Bu yönüyle olaya bakacak olursak; geleneksel yatırım fonlarına nazaran maliyet işlemleri daha düşüktür, yorumu yapılabilir. Bu sayede yatırımın çeşitlenmesi için uygulanacak her türlü stratejiyi daha rahat ortaya koyabilmek mümkün hale gelir.
ETF’ler sayesinde borsada işlem için kullanılan likite her an kısa vadede alınıp satılabilme potansiyeli sunar. Hızlı ve kolay şekilde erişilebilen bu ETF’ler yatırımcı için neden önemlidir? Kolay işlem yapılabilen ETF türleri likiditenin artması için de kıymetlidir.
Yatırımcılar ETF’leri Kullanarak Nasıl Çeşitli Portföyler Oluşturabilir?
Yatırımcı ETF’ler üzerinden farklı portföyler oluşturabilir. Bunlar nelerdir? sorusunu cevaplamadan önce farklı portföy oluşturmanın avantajlarına da değinmek gerekir. Yatırımcı çeşitli portföylere ETF’ler aracılığı ile erişim sağladığında daha çok getiri elde edebilme potansiyeli artar. Peki bu nasıl yapılabilir?
ETF’ler kullanılarak oluşturulabilecek portföyler için tercih edilecek farklı stratejiler bulunur. Bu açıdan değerlendirildiğinde akla ilk olarak çoklu varlık portföyü gelebilir.
Karma ETF’ler sayesinde hedefte birden çok ETF’yi dengeli şekilde kullanarak portföy oluşturmayı mümkün hale getirir. Bu sayede tek bir yatırım aracı kullanarak birden çok varlık sınıfına erişim sağlamak daha kolay hale gelir.
ETF’lerin kullanılması ile oluşturulabilecek portföylerden birinde ise ilk akla hisse senetleri, emtialar, gayrimenkul yatırımı veya tahviller gelebilir. Bu açıdan ETF yatırımını kullanarak karma bir portre oluşturulabilir.
Altın, hisse senedi ya da tahvil gibi farklı varlık sınıflarına hitap edecek en doğru ETF’yi tercih ederek daha dengeli ve kar sağlayacak bir portföy oluşturulabilir.
Hassas Çeşitlendirme Stratejileri İçin Sektöre Özel ETF’ler Var Mı?
Hassas çeşitlendirme stratejisi kavramı genellikle ETF’lerin odak noktasıdır. Belirli bir sektör ya da endüstriye odaklanarak bu yönde daha çok çeşitlenebilme fırsatı sunar. Sektöre özel ETF’ler sayesinde yatırımcı istediği bir sektöre doğrudan erişebilir ve bu alanda yatırımını şekillendirebilir. Buna örnek vermek gerekirse; günümüzde daha çok öne çıkan teknoloji hisseleri ETF’ler sayesinde şirketin yüksek getiri elde edebilmesini sağlayacak bir mekanizmaya dönüşebilir.
Hassas çeşitlendirme stratejileri için kullanılabilecek belirli bir sektöre özel ETF yatırımı en doğru alana yönelebilmek için fırsatlar sunar. Bu sayede hedefte bulunan sektörün performansında artma veya azalma meydana gelir.
Teknoloji sektöründen sonra akla gelen bir diğer sektör enerjidir. Enerji sektörüne yatırım yapmak isteyen bir kişi ETF’ler aracılığı ile hisse senetleri satın alabilir. Enerji üretimi, doğalgaz ya da petrol üretimi ve dağıtımında şirketin hisse senetlerine daha kolay erişim sağlanabilir.
Son olarak finansal sektör EFT’lerinin piyasalarda öne çıktığı söylenebilir. Bu yönde hisse senedi alımı yapılırken bankacılık, finansal hizmetler ve sigortacılık gibi şirketin sektörel olarak büyüme performansını etkileyecek ETF’ler değerlendirilebilir.
Sektöre özel ETF’nin yatırımcıya sunduğu en büyük avantaj istediği endüstri kolunda portföy oluşturmasına imkan sunmasıdır. Bu sayede belirlenmiş bir sektördeki performansını arttıran yatırımcı, var olan yatırım odağını daha yüksek kar getirme hedefli olarak değerlendirmek isteyebilir.
Yatırımcının bu aşamada tercih edebileceği özel ETF’ler arasında şunlar yer alır:
- Sağlık sektörü ETF’si
- Teknoloji ETF’si
- Finansal sektör ETF’si
- Enerji sektörü ETF’si
ETF Yatırımlarının Maliyetleri Ve Likidite Hususları Nelerdir?
ETF yatırımının oluşabilecek maliyeti ve likite hususları yatırımcı için önemli bazı başlıklar arasında kabul edilir. Elbette ki bu iki kavram yatırım sürecinde girişimcinin kararlarını etkileyebilecek bir güce sahiptir. Yatırımda oluşacak maliyetler ve likidite konusu daha seçici olabilmeyi sağlarken yatırım sürecinde oluşabilecek zararların da önüne geçer.
Düşük maliyetlerle daha kolay yatırım yapabilmeyi mümkün hale getirir. Bu açıdan yaklaşıldığında ETF yatırımında oluşacak maliyetler daha çok alımı satım sürecinde, yönetim ücretlerinde veya komisyon belirlemesinde öne çıkar.
ETF yatırımında likite borsada yapılacak her türlü işlemde etkilidir. ETF’ler borsa saatleri içinde alınıp satılabilme özelliğine sahiptir. Elbette ki oluşacak likidite düzeyi ETF’nin varlık sınıfına veya piyasada gördüğü değere göre değişir.
ETF’ler Yatırım Fonlarıyla Çeşitlendirme Açısından Nasıl Karşılaştırılır?
ETF’ler yatırım fonlarının çeşitlendirilmesinde yatırımcıya farklı imkanlar sunar. Bu sayede risk faktörü en aza indirilerek daha çok kar amaçlı bir strateji benimsenebilir. ETF’ler yatırım fonları ile çeşitlendirme açısından karşılaştırılırken ilk olarak akla maliyetler gelir.
Yıllık yönetim ücretlerinin yatırım fonlarına göre daha düşük olması tercih edilir. Alım satım sürecinde de maliyetlerin azalması hedeflenir. Burada portföy yapısı da değerlendirilebilir.
Yatırım fonları daha çok profesyonel portre yöneticileri tarafından kullanılırken bu fonların yapısına uyacak tahvil, hisse senedi ya da varlık sınıflarının anlık olarak alınıp satılma sürecini hızlı yapabilmek ve bu yetkiyi her an elimde bulundurmak gerekir. ETF’lerde alım satım esnekliği gün içinde rahatlıkla yapılabilir. Yatırımcı bu sayede anlık likiditeye erişim sağlayabilir.
Yatırım fonlarındaki alım satım esnekliği gün sonunda yatırımcının özellikle bir sonraki işlem gününde gerçekleştirebildiği bir sınırlandırma içerir. Sonuç olarak her iki yatırım aracı da kendi içinde çeşitlendirilebilir en doğru yatırım stratejisine ve likiti de avantajına dönüştürülebilir.
Ama şunu söylemek gerekir ki; alım satım işlemlerini gün içinde daha esnek yapmak isteyen yatırımcı ETF’lere yönelirken uzun vadede şirketin büyüme potansiyeline odaklanmış bir yatırımcı yatırım fonlarını tercih edebilir.
Bir sonraki yazıda görüşmek üzere,
Anıl UZUN