Deneyimli bir yatırımcıdan teknoloji girişimcilerine tavsiyeler

Deneyimli bir yatırımcıdan teknoloji girişimcilerine tavsiyeler – Anıl Uzun 

 

Geçenlerde bir arkadaşım bana teknoloji ve finans alanındaki ilk girişimimde yaptığım hatalar hakkında sorular sordu.

 

Arkadaşım, ilk kurduğum işte bana büyük avantajlar sağlayabilecek ama benim yapamadığım şeylerin neler olduğunu merak ettiğini söyledi. Bu yazıyı, geriye dönüp baktığımda aldığım en önemli dersler ve bu hususların bugün büyümeme nasıl yardımcı olduğu hakkında bir şeyler karalamak için yazdım. 

 

Bu yazı klasik bir pes etmeyin, değişime açık olun, açalışkan olun gibi altı boş tavsiyelerden oluşan bir yazı olmayacak. Gerçekten yaşayarak edindiğim birkaç tecrübeyi sizinle paylaşacağım. Severek okuyacağınızı umuyorum.

Başkalarından tavsiye almak

 

Yatırımcı olmaya çalıştığım ilk günlerde başkalarının tavsiyelerine güvenme eğilimindeydim. Ben, Anıl Uzun olarak, özellikle büyük krizler karşısında kendi duruşum olduğunu göstermek konusunda bugün güvendiğim kadar güvenmiyordum kendime. Şimdi dönüp bakınca, oldukça amatör geliyor takındığım bu tavır. 

 

Şirketimin yönetim kurulu üyelerinden veya tavsiye alacak kadar güvendiğim yatırımcılardan yardım aldığımda bile, herhangi bir sorunun karmaşıklığını anlamanın ya da herhangi bir konuda kararlı bir şekilde daha ileriye gitmeye başlamanın zaman aldığını fark ettim. Köklü bir deneyime sahip insanlar bile, kendilerini etkilemeyen sorunları aşırı basit görmeye meyilliler. Bunun sonucunda, birçok yanlış karşılaştırma yaparak zayıf analojiler içinde boğuluyorlar. Deneyimlerim bana, benim için her zaman en önemli olan fikrin müşterilerimin görüşü olduğunu gösterdi. Sonuçta, sizi başarılı kılacak kişiler her zaman onlar.

 

Uyum içinde çalışan bir ekip oluşturmak

 

Bir girişimcinin hayatında sabit olan iki önemli husus bulunur: İnsanları işe almak ve zamanı geldiğinde gitmelerine izin vermek. İki durumda da sezgileriniz iyiyse, şanslısınız demektir. Insanları işe alma ya da onları gönderme konularında biraz zayıfsanız sorun yaşayabilirsiniz. İnsanları okumak ve değerlendirmek konusunda iyi olduğunuzu düşünseniz bile, onların girişiminize getirdiği katkıyı değerlendirmenin en iyi yolu, işe almak ve işten çıkarma arasında geçen süreç için bir plan oluşturmak ve bu plan çerçevesinde değerlendirme yapmaktır.

 

En az bir konuda sizden daha iyi olan kişileri işe alın

 

Bugüne kadar pek çok girişimcinin “parlak, genç, hırslı ama minnettar” yetenekleri aradığını gördüm. Zeki ve hırslı insanların iş halledebileceği doğru ancak istediğiniz sonuçları, girişiminizin ihtiyaç duyduğu bir zaman aralığında elde edebilirler mi? İşe alma kararı verirken bunu dikkate almak son derece önemli. Ben de bu romantikliğe kapılıp parlak gençleri işe alıp aynı hataya birkaç kez düştüğümü kabul ediyorum burada.

 

Ortadan kaldırmadan hayatta kalamayacağız karmaşık bir sorunla karşı karşıya kaldığınızda, size gerçek dünya deneyimi ile gelen kişileri işe almak gerekiyor. Gerekirse, girişiminizin geleceği hakkındaki fikirleri sizinki kadar güçlü olan yöneticileri işe alın. Bu insanlar, başlangıçta size ek yük getirecek olsalar bile, böyle bir deneyimle çalışmak uzun vadede size büyük avantaj sağlayacaktır. Genç ve zeki birinin ilk başta getirdiği dinamizm size büyülü gelebilir, ancak dinamizm kadar sürerlilik ve istikrar da önemlidir. Deneyimli bir yöneticinin kriz yönetimi, iş geliştirme ve insan idaresi konularında girişiminize sunacağı katkı sizi çok daha ileri bir seviyeye taşıyabilir. 

Duygularınıza hareket etmeyin

 

Bırakmayı öğrenin. Bir çalışanı, bir yatırımcıyı, bir ofisi, bir ürünü, bir yazılımı sırf nostaljik diye, duygusal bir bağ kurduğunuz için bırakmakta tereddüt etmeyin. Bir girişimci olarak, en önemli sorumluluklarınızdan birisi, hikayenizi sürekli geliştirdiğinizden emin olmaktır.

 

Bir teknoloji girişimcisi olarak ilk yıllarım sorulduğunda aklıma gelen ilk birkaç şey bunlar. Umarım bunları faydalı bulursunuz.