Doğanın Korunması ve Yatırımcılar

Günümüzde pek çok varlık bizim için finansal değer taşır. Dünyamızın sahibi olduğu tüm olanaklar ve doğal kaynaklar yatırımların temelini oluşturur. Bizler yatırımcı olarak ekonomik faaliyetleri sürdürmek ve genel refahı sağlamak için doğanın korunmasına ihtiyaç duyuyoruz. Bu kaynakların oldukça sınırlı olması korumayı daha da gerekli hale getirmektedir. Doğanın tahribata uğradığı ve ekonomik olarak katkı sunmadığı bir durumda yatırımları sürdürmek de mümkün olmayabilir. Aynı zamanda tüm doğal kaynaklar sayesinde yatırımları geliştirme ve ulaştırma imkanı elde edilir. Bu nedenle kurumlar ve devletler tarafından doğanın korunması temel bir amaç olarak görülmelidir. Ayrıca doğal sermayelerin geliştirilmesi ve doğanın korunmasıyla ilgili yatırımlara yönlenebilirsiniz.

Yatırımcılar ekonomik kalkınmayı sağlamak için pek çok alanda katkılar sunar. Teknolojiye, bilime veya tarımı yatırımlar yapılabilir. Bu yatırımların başarıya ulaşması ve gelişimi sağlaması pek çok faktöre bağlıdır. İlgili alandaki girişimcilerin çalışmaları ve araştırma faaliyetleri ile başarı sağlanabilir. Yapılacak olan bu çalışmalar sonrasında yatırımlar kullanıcılarda karşılık bulabilir. Ancak yatırımların sürekliliğini sağlayacak önemli bir faktör var: doğa. Eğer doğa korunmazsa ya da doğa sermayeler istenilen şekilde kullanılmazsa iyi yönetilen yatırımlar da başarıya ulaşamayabilir.

Doğanın Korunması Neleri Kapsıyor?

Doğal kaynakların durumu

İnsanlar ve doğa her zaman iç içe geçmiş bir ilişkiye sahiptir. İnsanlar her faaliyetinde ve davranışında doğadan yararlanmak zorundadır. Nitelikli bir doğa olmadan insan faaliyetlerinin ihtiyaçları karşılayabilmesi de mümkün gözükmüyor. Özellikle son birkaç yüzyıl incelendiğinde insan faaliyetlerinin oldukça kritik olan doğayı olumsuz etkilediğini görebiliriz. İnsan faaliyetlerinin yol açtığı olumsuz doğa koşulları her türlü ekonomik ve sosyal faaliyeti başarısızlığa sürükler. Ayrıca insanların varlığını tehlikeye sokacak iklim değişiklikleri ve olumsuz doğa şartları bu davranışları da son derece kısıtlamaktadır. İnsanların zamanla doğal çevreye verdiği zararlar ve aynı zamanda biyoçeşitliliğin oldukça sınırlı hale gelmesi önemli bir risk oluşturmaktadır. Bu nedenle bir yatırımcının doğayı dikkate almaması mümkün değildir. Yatırımcılar herhangi bir faaliyete geçmeden önce doğal kaynakların durumunu iyi analiz etmeli ve koruma olanaklarını geliştirmelidir. 

Peki, bir yatırımcı doğanın korunması denildiğinde ne anlamalıdır? Bir yatırımcı doğayı genel ekonominin önemli bir girdisi olarak görmelidir. Özellikle doğa hammaddenin sağlanması ve biyolojik çeşitliliğin geliştirilmesi açısından oldukça önemlidir. Pek çok işletme mal ve hizmetlerinin üretimi için doğaya ihtiyaç duyar. Doğal sermayeler olmadan yatırımların gerçekleştirilebilmesi ve girişimlerin başarıya ulaşması neredeyse imkansızdır. Elbette ki doğal sermaye kullanmayan yatırım araçları ve girişimler de olabilir. Ancak doğal sermayenin azalması ve olumsuz koşullar nedeniyle Diğer yatırım araçları da istenilen düzeye gelemeyebilir. Çünkü insanlar için birinci gereklilik doğadır. Doğa olmadan insan davranışlarının ve faaliyetlerinin bir anlamı da olamaz.  Bunun için de bir yatırımcı doğal kaynakların dengeli kullanılması, çevresel düzenlemeler ve doğa dostu malzeme kullanımıyla ilgili farkındalığa sahip olmalıdır.

Doğal Sermayenin Önemi Nedir?

Doğal sermayelerin geliştirilmesi

Doğal sermayeler ekosistem için kullanılacak olan tüm hizmetlerin sunulmasında ihtiyaç duyulan unsurları tanımlar. Doğal sermayeler doğanın insan varlığı için en iyi koşulları sunmasını sağlar. Doğa sermayeler sayesinde karbondioksit tutulmasının gerçekleşmesi ve uzaklaştırılması aynı zamanda da riskli durumların önlenmesi sağlanmış olur. Doğal sermayeler sayesinde toprak erozyonu engellenir ve sel riski azalır. Ayrıca doğa sermayelerin varlığı sayesinde yaban hayatının etkili koşulları için habitat atların oluşması ve refah alanlarının meydana gelmesi sağlanmış olur. Doğa bu özelliğiyle dünya üzerindeki tüm topluluklara kritik düzeyde pek çok yarar sağlar. Doğal sermayeler genel anlamda toprakları, habitatları ya da peyzajları oluşturan varlıkların tamamına verilen bir isimdir. Doğanın sahibi olduğu tüm bu varlıklar yatırımları yönlendirmeyi ve girişimleri artırmayı sağlar.

Doğanın temelde bir sermaye olarak görülmesi tüm varlıkların gerçek değerini ortaya koyan temel bir fikirdir. Tüm yatırımcıların da bu değeri görmesi ve kabul etmesi gerekir. Doğaya karşı duyarlı olmayan yatırımcılar belirli bir başarı elde etse de bir süre sonra başarısızlık eğilimi başlayabilir. Ayrıca doğa sermayelerin diğerlerinden farklı olarak üretilmediğini de bilmek gerekir. Pek çok girişimde karşımıza çıkan makineler, araçlar ya da konutlar üretilen sermaye özelliğindedir. Yani bunlar için insan elinden çıkmış, tabirini kullanabiliriz. İnsanlar tarafından üretilen araçlar ve sermayeler doğal varlıklar olmadan karşımıza çıkamaz. Bu nedenle bir yatırımcının küresel boyutta ve yatırım yaptığı alan özelinde doğayı dikkate alması söz konusudur.

Doğanın Finansal Açıdan Değeri Nedir?

Doğa ve ekonomi

Dünya üzerinde yer alan tüm doğal sermayeler ve varlıklar Yaşamın merkezinde bulunur. Tüm doğal varlıklar yaşamı sürdürmek ve geliştirmek için bağımlı olduğunuz kaynaklardır. Ancak temelde insanlar ve topluluklar doğayı finansal bir varlık olarak görmez. Bu durum da doğanın değerinin ve öneminin tam olarak hesaba katılmadığı anlamını taşır. Ancak insanların özellikle ekonomik faaliyetleri incelendiğinde büyük ölçüde doğaya bağımlı olduğu söylenebilir. Özellikle dünyadaki toplamdaki gayrisafi yurtiçi hasıla üzerinde en önemli katkıyı doğa sağlar. Dünyadaki bu değerin neredeyse yarısını doğal kaynaklar oluşturmaktadır. Böyle bir durumda herhangi bir alandaki yatırımcının doğadan bağımsız bir düşünce geliştirmesi doğru olmayacaktır. Geleceğe yatırım yapan yatırımcılar sürdürülebilir doğayı desteklemeli ve doğal sermayeyi korumalıdır.

Yatırımcılar Doğanın Korunması ile İlgili Neler Yapmalıdır?

Doğal varlıkların korunması

Doğal varlıklar bazı yatırımcılar için doğrudan ilgilendikleri temel alandır. Ancak doğa ile ilişkili yatırım yapmayan şirketler de belirli ölçüde doğaya muhtaçtır. Girişimi sürdürmek için doğal kaynakları kullanmasa bile geliştirmek için bu kaynaklara ihtiyaç duyacaktır. Bu anlamda tüm yatırımcıların doğayla ilişkisi olduğunu unutmamak gerekiyor. Tüm yatırımcılar doğayı korumanın ve geliştirmenin önemli bir paydaşıdır. Aynı zamanda olumsuz doğa koşulları pek çok finansal risk de oluşturur. Bu nedenle doğal sermayelerin azalması ve doğal kaynaklarda bozulmanın olması yatırımcıları olumsuz etkileyecektir. Özellikle küresel anlamda iklim değişikliklerinin yaşanması dünyadaki tüm sektörleri etkileyecek önemli bir faktördür. Doğanın geliştirilmesi ve korunmasıyla ilgili bilimin verilerine dayanan amaçların geliştirilmesi gerekir. Bu amaçlar pek çok işletmenin bireysel anlamda sürdürülebilirliğini etkilerken küresel çapta da pek çok etkiyi ortaya koyacaktır.

Yatırımcılar doğal varlıkları koruyacak pek çok yatırıma sermaye tahsis edebilir. Ayrıca yatırımcıların portföylerinde yer alan şirketlerin doğa sermayeyi kullanma durumlarını analiz edebilir. Özellikle de yatırımcılar doğal sermayeyi koruyan şirketlerle çalışmaya başlayabilir. Ya da şirketlerle yapılan sözleşmelerde doğal varlıkların korunmasıyla ilgili maddelere yer verilebilir. Yatırımcıların iklim değişikliğini önleyen çalışmalar yapan şirketlerle çalışmasa da önemli katkılar sunacaktır. İklim krizini önleyecek pek çok çalışma sayesinde yatırımcıların ekonomik düzeyleri daha da yüksek düzeye çıkacaktır. Bu düzenlemeler sayesinde özellikle girişimler kısa sürede başarısızlıkla sonuçlanmayacak ve önemli getiriler sağlayacaktır. Yatırımcılar doğal sermayenin daha etkili bir biçimde kullanılması ve doğal varlıkların korunmasıyla ilgili devletlerle işbirliği yapabilir. Özellikle ortak hareket edildiğinde doğal varlıkların korunması ile ilgili önemli bir gelişme sağlanabilir. Bu anlamda yapılacak olan tüm faaliyetlerde etkili uygulamaların ortaya konulması ve iyileştirmelerin sağlanması gereklidir. Aynı zamanda doğal varlıklarla ilgili şirketler özelinde de pek çok değişimin yaşanması gerekiyor. Bizler yatırımcılar olarak şirketlerin bu değişimi sağlayabilmesi için önemli bir basamak oluşturacaktır.

Bir sonraki yazıda görüşmek üzere,

Anıl UZUN