Ekonomik Döngüler Yatırım Stratejilerini Nasıl Etkiler?

Ekonomik döngüler yatırım stratejilerini nasıl etkiler? Değişen ekonomik koşullarına bağlı olarak yatırım stratejilerinde farklılık görülebilir. Oldukça doğal görülen bu süreçte yatırım fırsatları farklılaştıkça oluşan yeni risklerle birlikte ekonomik büyüme dengeleri de değişir.

Ekonomik döngünün yatırım stratejisi üzerindeki en önemli etkisi risk algısında oluşan değişimdir. Ekonomik refahın görüldüğü dönemlerde yatırımcının risk algısı daha fazla iken ekonomik sıkılaşmanın olduğu dönemlerde daha azdır.

Riskten kaçınmanın yoğun olarak görüldüğü ekonomik darlık dönemlerinde yatırımcının kazancı aynı oranda düşer. Bu sebeple yatırım üzerinde ekonomik döngülerin doğrudan etkisi olduğu rahatlıkla söylenebilir. Ekonomik döngünün yatırım üzerindeki bir diğer etkisi endüstriyel büyümedeki farklılığıdır.

Sektöre göre değişen bu kavram ekonomik refahın olduğu dönemlerde şirketin daha iyi performans sergilemesini sağlarken sıkılaşma döneminde daha çok zorluklarla karşılaşılabilir. Ekonominin sıkılaştığı dönemlerde ülkelerde merkez bankalarının faiz oranlarında düşüş başlar. Bu sebeple ekonomik olarak yeni teşvikler ortaya çıkar. Bu durum dolaylı olarak yatırım unsurlarını da etkiler.

Ekonomik Döngüler ve Aşamaları Nelerdir, Yatırımları Nasıl Etkiler?

yatırım stratejileri

Ekonomik döngüler ve aşamaları nelerdir? ve bu aşamalar yatırımın yönünü nasıl etkiler? Ekonomik döngü sürecinde yatırım eğrisi ya büyümeye doğru ya da daralmaya doğru yol alır. Ekonomik döngü süreçleri genişlemeye doğru yöneldiğinde ekonomik büyümenin görülmesi mümkündür.

Böyle bir ortamda işsizlik oranları azalırken bireysel tüketimde artış görülür. Hükümetler ekonomiyi destekleyici bazı politikalar olarak mali yönde teşvikler uygular. Böyle bir ortamda riskli görülen her türlü yatırım aracı daha çok kazandırmaya başlar.

Ekonomik döngünün zirve aşaması maksimum büyümenin rastlandığı noktadır. İşsizlik oranları tamamen azalır. Enflasyonda yükseliş başlar. Dolaylı yoldan faizler artar.

Yatırımcı böyle bir durumda ekonomik olarak zirveyi tadacağını fark ettiği için risklerden kaçabilecek her türlü eğilime başvurur. Tüm bu olumlu sürecin zıttı olarak görülen ekonomik döngüler arasında kabul edilen sıkılaşma döneminde ekonomide küçülme başlar.

Böyle bir durumda işsizliğin arttığı fark edilebilir. Enflasyon düşerken tüketim hızla azalır. Hükümetler böyle bir ortamda daha gevşek mali teşvikler uygular. Böyle bir döngünün sonu dip seviyelerine kadar giden bir döngüyü beraberinde getirir.

Böyle bir döngü de genellikle ekonominin en dip noktası olarak görülen bir seviyede işsizlik zirveyi görür. Hükümetlerin teşvikleri ile yeniden toparlanma süreci başlar. Riskli yatırım araçları olarak görülen her türlü varlık bu aşamada yükselişe geçer.

Yatırımcılar Stratejilerini Farklı Ekonomik Ortamlara Nasıl Uyarlayabilir?

Yatırımcılar stratejilerini farklı ekonomik ortamlara nasıl uygulayabilir? Farklı ekonomik ortamlara uyum sağlamak isteyen yatırımcının yatırım stratejilerinin başında portföy çeşitlendirmesi gelir.

Bu yöntem farklı yatırım araçlarını sepet haline getirerek uygulanabilir. Değişen ekonomik şartlara bağlı olarak çeşitlendirilen portföy sayesinde yatırım riski minimizde hale getirilir.

Ekonomik refahın oluştuğu dönemlerde riskli olarak kabul edilen yatırım varlıkları yükselişe geçer. Büyüme odaklı bir yaklaşımla değer kazanmayı hedefleyen şirketlere yönelen yatırımcı yüksek kazançlar elde edebilir.

Geleneksel hisse senetlerinden farklı olarak alternatif ve yüksek getiri sağlayan yatırım araçlarına yönelenebilir. Birbiriyle uyumlu bir portre oluşturabilmenin öne çıktığı bu evrede gayrimenkule yatırım yapılabilir veya emtia satın alınabilir.

Genişleme dönemlerinde görülen riskli piyasalara yönelik daralma dönemlerinde yerini sabit getiri sunan menkul kıymetlere bırakır. Tahvil veya bono gibi sabit getirili yatırım araçları bu sayede riskten kaçınmayı da sağlayacaktır.

Çeşitli Ekonomik Aşamalardaki Yatırım Fırsatları ve Riskleri Nelerdir?

Değişen ekonomik şartlara bağlı olarak piyasa koşullarındaki değişkenlik yatırımda fırsatların yönünü avantajlı hale getirir. Daralma dönemlerinde ekonomik yatırım belirsizliğin etkisiyle riskli bir ortam oluşturur.

Böyle bir dönemde bireysel yatırımcının riskli piyasalara yönelmesi olduğundan fazla değer kaybetmesine sebep olabilir. Konuya farklı bir açıdan bakıldığında genellikle daralma dönemlerinde hisse senedi gibi varlıkların değerinde düşme başlar.

Uzun vadeli yatırım yapma planı olanlar bu dönemleri avantaja çevirebilir. Ekonomik şartların sıkılaşma politikalarına maruz kaldığı bir dönemde sabit gelir yatırımı olarak bilinen güvenli liman altın veya gümüş gibi değerli madenler daha çok değer kazanır.

Ekonomik belirsizliğin ortadan kalkarak dengelenmeye kavuştuğu bir dönemde artık iyileşme başlar. Böyle bir dönemde yatırımın toparlanma sürecine girdiği bilinir. Yatırımcılar büyüme potansiyeli vaad eden şirketlere yönelerek yeniden kazanç sağlayacak bir strateji benimseyebilir.

Elbette ki dengeleme döneminin de bir riski bulunur. Ekonomik toparlanma süreci her zaman belirsizliği de beraberinde getirir.

Bu tarz bir ekonominin var olduğu ülkelerde risklerin tamamen ortadan kalktığı söylenemez. Bu sebeple yatırımcının yatırım planı oluştururken esnek olması ve her türlü riske karşı kendini korumaya alması gerekir.

Para ve Maliye Politikası Ekonomik Döngülere Nasıl Yanıt Veriyor?

ekonomik döngüler

Para ve maliye politikası ekonomik döngülere nasıl yanıt veriyor? Ekonomik döngüde değişim yaşandıkça belirlenen hedefler de değişir. Bu hedeflere ulaşabilmek içinse para ve maliye politikası aracı olarak görülür.

Ekonomik döngüler değiştikçe faydası açığa çıkan bu iki politik kavram yatırımcının değişen şartlara daha iyi adapte olabilmesini de sağlar. Ekonomik olarak sıkılaşmanın ve daralmanın görüldüğü dönemlerde merkez bankaları para arzını arttırmak ister. Bu amaçla faiz oranlarını düşürücü her türlü politikaya başvurabilir.

Para politikalarının önemi tam da bu noktada ortaya çıkar. Hükümetin kredi koşullarına yönelik iyileştirici tavırları, harcamayı teşvik edici bakış açısı ekonominin yeniden canlanabilmesi için kampanyalar düzenlemesi de para politikaları arasında yer alır. Sıkılaşmanın derinden hissedildiği bu dönemlerde hükümetlerin maliye politikalarında genişletici bir yol izlediği görülür. 

Harcamaları arttırabilmek ve vergi indirimlerini sağlayabilmek amaçlı maliye politikaları yeniden düzenlenir. Amaç ekonomik toparlanmayı tüm ülkede teşvik edici bir hale getirmek yeniden refahı sağlayarak işsizliği azaltabilmektir.

Para ya da maliye politikaları ekonomik belirsizlik dönemlerinde ekonomiyi yeniden istikrara kavuşturabilmek için önemli aracılardır.

Ekonomik Döngülerde Yatırımları Yönlendirme Konusunda Tarih Bize Ne Öğretebilir?

Ekonomik döngülerde yatırımları yönlendirme konusunda geçmişte yaşananlar bugün ne öğretiyor? Ekonomik döngülerin içinde olan kişinin yatırımını sağlıklı şekilde yönlendirebilmesi için tarihten ders çıkarması oldukça doğaldır.

Uzun vadede bir plan oluşturulması her zaman için yatırımcının lehine bir süreci beraberinde getirecektir. Amaç uzun vadede yatırım yaparken ekonomik dalgalanmaların yaşandığı dönemlerde paniğe kapılmadan varlığı koruyabilmektir. Getiri potansiyeli yüksek olan her türlü yatırımın riski de yükselecektir.

Geçmişte yatırımcıların göz ardı ettiği bu durum risk toleransını algılayamamaktan kaynaklı olarak büyük batmaları beraberinde getirmiştir. Bu sebeple yatırımcının getiri kadar risk algısına da açık olması gerekir. Kriz dönemlerinde büyük çöküşlerin yaşandığı anlarda kazanan her yatırımcı bu tarz anlara hazırlıklı olanlardı.

Tarihi kriz dönemlerinde hangi stratejiler uygulanmış incelenerek süreçte sürdürülebilir bir yatırım oluşturmak mümkün hale gelir. Ekonomik durgunluk dönemlerinde aslında her yatırım bir fırsat olarak görülmüştür.

Uzun vadeden konuya yaklaşıldığında kriz dönemlerinde düşen yatırım araçları satın alınarak çeşitlendirilmiş bir portföy oluşturulabilir. Ekonomik döngülerde kırılma yaşandığı anlarda yatırımını sağlıklı şekilde yönetmek isteyen bir yatırımcının duygusal olarak kendini kontrol edebilmesi gerekir.

Ani ataklar, panik satışları ya da sürece aşırı iyimser yaklaşmak duyguların öne çıkmasına ve bu sebeple uzun vadeli yatırımın tehlikeye girmesine sebep olacaktır.

Bir sonraki yazıda görüşmek üzere,

Anıl UZUN