İklim Değişikliğinin Finansal Etkileri Nelerdir?
Küresel dünyada problem haline gelen iklim değişikliği ekonomiyi, var olan bölgedeki insanları ve yaşam şeklini nasıl etkiler? Finansal yönde etkileri nelerdir? İklim değişikliği farkında olmadan bireyden başlayarak tüm dünyaya yayılan bir etki alanına sahiptir.
İklim değişikliği nedeniyle başlayan ekolojik göçler nüfus planlamasında beklenmeyen demografik değişiklikleri beraberinde getirir. Bu nedenle başlayan hızlı göçlerin etkisi gidilecek bir ülkenin finansal planlamasını dahi etkileyebilir.
Tarımsal alanlarda değişiklikler yaşanmaya başlanır. Bu durum gıda ürünlerine ulaşmakta zorluğu ve dolaylı yoldan ekonomik bunalımları beraberinde getirir. İklim değişikliği ekonomi üzerinde önemli bir role sahiptir.
Sıcaklarda aşırı artış ve yağış rejiminde bozulma, kuraklık, sel ve fırtına gibi farklı doğal afetleri tetikler. Bu durum ülkenin ciddi ekonomik kayıplara kapı aralamasına da sebep olur. Maddi kayıplar kimlik bunalımı, bireysel refahın bozulması ile toplum içinde kaosu tetikleyebilir.
İklim değişikliği en çok hangi sektörleri etkiler? Öncelikle konuya bireysel ölçeklendirmeden çıkıp daha çok toplumsal yönüyle yaklaşıldığında ekosistemi tehdit eden iklim değişikliğinin sektörleri de baltaladığı fark edilmiştir.
Ekonomik açıdan; madencilik, tarım, balıkçılık, kağıt hamuru, enerji üretimi ve turizm gibi ekonomileri olumsuz yönde etkilediği görülmüştür.
İklim Değişikliği Finansal Piyasaları Ve Yatırım Risklerini Nasıl Etkiler?
İklim değişikliği esasen yalnızca ekosistemdeki varlıkların azalması veya hayvan neslinin tükenmesi gibi olumsuzlukları içermez. Mali yönden de kişiyi, devletleri ve kurumları zarara uğratabilir.
İklim değişikliği finansal piyasaları etkiler mi? sorusuna kesinlikle evet yanıtı verilebilir. İklim değişikliği ekonomik büyüme üzerinde negatif bir etkiye sahiptir. Peki bu nasıl olabilir?
Yapılan araştırmalar sıcaklıklardaki artıştan kaynaklı olarak Gayri Safi Yurtiçi Hasıla büyüme oranlarında da artış olduğunu gözler önüne sermiştir. Astronomik olmayan bu rakamlar her ne kadar ufak parametreler barındırsa da iklim değişikliğinin ekonomik büyümedeki etkisini ortaya koymuştur.
İklim değişikliği ekonomiyi doğrudan etkiler. Hatta büyük ve ciddi ekonomik kayıplara sebep olabilir.
Özellikle tarımsal faaliyetlerde başlayan aksaklık ekonomik yatırımları da riske atar. Ürünler beklenenden daha geç olgunlaşabilir veya var olan ürünü toprağını verimsizleştiren bir iklim krizi o yıl ürünün verimliliğini tamamen yok edebilir.
İklim değişikliği yatırım sürecini de etkiler. Olumsuz iklim şartlarından etkilenebilecek herhangi bir yatırımı yapmaktan uzak kalan yatırımcı daha garanti yatırım yollarına başvurabilir.
Yeşil Ekonomiye Geçişin Maliyetleri Ve Fırsatları Nelerdir?
Sürdürülebilir bir gelecek için benimsenen yeşil ekonomi düşüncesi farklı fırsatlar sağlar. Yeşil ekonomi sayesinde doğal kaynaklar ve çevre daha korunaklı hale gelir. Karbon salınımı azaltılarak yenilenebilir enerji kaynaklarının nasıl değerlendirilebileceği fikri öne çıkarılır.
Enerji verimliliği hat safhaya ulaşır. Biyoçeşitliliğin korunabilmesi için tüm önlemler alınır. Bu yeşil dönüşüm süreci hizmetlere bakış açısını, kurumun kültürel ve operasyonel faaliyetlerini tamamen değiştirir.
Çevre dostu bir politikaya geçiş yapılır. Bu durum çevresel faktörlerden kaynaklı olarak oluşabilecek iklim krizinin önüne geçer.
İklim ve ekonominin güçlü bağı da değerlendirildiğinde ülkenin ekonomik yönden daha verimli ve büyüme kaydeden bir seviyeye ulaşmasını sağlar. Yeşil ekonomiye geçişin maliyeti yeşil ekonomiye geçmeden önce oluşabilecek kriz anlarındaki ekonomik dengesizlikle kıyaslandığında oldukça azdır.
İklim değişikliğinden kaynaklı olarak hem devletler hem de toplum büyük yara alır. Hızla değişen çevre bilincine ayak uydurma süreci de gelişen yüzyılda gerilemeyi ve çağın gerisinde kalmayı tetikleyebilir.
Her ne kadar olumsuz faktörleri bulunsa da fırsatları da bir o kadar fazladır. Önemli olan yatırımcının bu fırsatları doğru zamanda görerek en doğru hamleyi yapabilme cesareti gösterebilmesidir.
Yeşil dönüşüm ve yeşil finansman dendiğinde akla gelen en önemli yatırım alanı; sanayide yeşil dönüşüm projeleridir. Atıkların azaltılması, su kaynaklarının daha verimli kullanılması, enerji verimliliğinin kazanılması ve yenilenebilir enerji kaynaklarının aktif hale getirilmesi gibi farklı fırsatlar sunar.
Yatırımcılar Portföylerindeki İklim Bağlantılı Riskleri Nasıl Azaltabilirler?
Belirli bir mali birikimi elde edebilmek amacıyla yola çıkan yatırımcı portföyünde biriktirdiği kazancı iklim bağlantılı risklere kaptırmadan nasıl yatırımını koruyabilir? Küresel olarak tüm dünyayı etkisi altına alan iklim krizi tüm yatırımcıların düşünmesi gereken mali boyutu derinden etkileyebilecek bir değişim sürecidir.
İklim riskinin ekonomi ile bağlantısı değerlendirildiğinde risklerin azaltılabilmesi için neler yapılabilir? sorusunu cevabını aramak her yatırımcının sorgulaması gereken bir konudur.
Elbette ki bu süreçte bazı risklerde bulunur. İklim krizini önleyebilmek için başlatılacak riskleri azaltma süreci küresel iklim değişikliğini önleyebilecek faaliyetleri ele alarak başlatılabilir.
Faturaları azaltmayı sağlayacak ürünlerin ve araç gereçlerin doğru kullanılmaya başlanması, sürdürülebilir tarım projelerine destek olunması, uçak kullanımının sınırlandırılması, yeşil alanların korunması, daha az tüketime odaklanılması ve yatırımların her an gözden geçirilmesi riskleri azaltabilecek faktörlerdir.
İklim Dirençli Altyapının Finansal Sonuçları Nelerdir?
İklim değişikliğine karşı dirençle altyapı oluşturarak benimsenen her yenilik yeni bir finansal sonuç oluşturur. İklim değişikliğinin reel ekonomi üzerindeki olumsuz etkisini bastırabilmek için sermaye kaynakları ve yeşil para ekonomisine yatırım yapma süreci olumlu bir işaret olarak görülebilir. İklime karşı dirençli bir portföy oluşturabilmek için tehlikeleri sezmek gerekir.
Öngörü, saptama ve hazırlık yapma aşamaları doğru şekilde planlanmalıdır. İklim değişikliği nedeniyle oluşabilecek her yeni risk yatırımcı tarafından ortaya konulmalı ve gerçekçi bir bakış açısıyla değerlendirmelidir.
Risklerle daha doğru yöntemlerle başa çıkabilmenin ilk yolu kapasiteyi geliştirebilmektir. Sonuçta iklim değişikliği nedeniyle görülebilecek tüm olumsuzlukların etkisi azaltılarak finansal açıdan daha sürdürülebilir ve güvenli bir portföy kazanılabilir.
İklim değişikliğine karşı bireysel tasarruf dirençliliği; devletlerin ve bankaların iklim projelerine dönük dönüşüm süreci veya iklim değişikliği sürecinde kentsel dirençlilik projeleri yatırıma dönük kritik bir süreci de beraberinde getirir.
İklim Değişikliği Çözümlerinde Yatırım Fırsatları Var Mı?
İklim değişikliği sürecinde ne yapılabilir? sorusunu araştıran bir kişi çözümleme aşamasında farklı yatırım fırsatları da benimseyebilir. Değişken ve riskli piyasalara karşılık süreci bir yatırım fırsatına dönüştürebilmek mümkün mü? Her bireysel girişimcinin merak ettiği bu soru yanıt buldu.
Günümüzde enerji geçiş teknolojilerine yapılan yatırım öngörülemez bir artışla ilerliyor. Piyasa uzmanları özellikle 2050 yılına kadar enerjiye geçiş teknolojilerine yapılan yatırımların 5 trilyon doları aşmasını bekliyor. Bu nedenle çok rahat şekilde şu söylenebilir;
İklim değişikliği her ne kadar yatırımcı için bir risk ise aynı zamanda bir fırsatta oluşturur.” Bu konuya daha çarpıcı ve açık bir örnek vermek gerekirse; geçtiğimiz yıl meydana gelen Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş sürecinde petrol ve gaz fiyatları aniden yükseldi. Birçok yatırımcı iklim yatırımlarına düşmesini bekledi. Özel pazarlarda önemli bir ivme kazandı.
Yapılan anlaşma faaliyetleri, dağıtılan sermaye miktarları ve özel fon sermaye akışları da bu durumdan etkilendi. Son yüzyılda %7’ye yakın bir büyüme kaydeden iklimle ilgili piyasa hisse senedi işlemleri yatırımcıya fırsat kazançları sağladı. Şirketlerin iklim teknoloji anlaşmaları geçtiğimiz yıla göre %40 oranında artış kaydetti.
Bir sonraki yazıda görüşmek üzere,
Anıl UZUN