Kripto Para – Gerçek bir trend mi yoksa bir tuzak mı?

Bir önceki yazımda size hızla yükselen dijital para birimleri hakkında bilgi vermeye çalıştım. Dijital para birimleri kripto paraların da önünü açtı. Özellikle pandemi ile BTC’nin yakaladığı ivmeyi düşününce kripto para birimleri dışında daha iyi bir konu bulamadım yazı yazacak. O zaman başlayalım. 

Somut yanni elle tutulamayan paranın gelişi genel olarak kabul gördü diyebiliriz ve emin adımlarla fiat para birimleri gibi yerleşik bir sistem olma yolunda ilerliyor. Ancak bugüne gelene kadar pek çok aşamalardan – iniş çıkışlardan- geçti. Bugün ekonomi haber ajansları kripto para birimleri için ayrılmış bir bölüme sahipse, kriptoyu pk de hafife almamak gerekir.  

Kripto para birimleri hisse senetleri, döviz çiftleri veya değerli metallerle bir anılır hale geldi. Toplum bir yatırım aracı olarak fiyatlarını takip ediyor. On yıldan biraz daha eski olan ömründe yaşadığı skandallara ve değişken hareketlerine rağmen varlığını günden güne perçinleyen Bitcoin (kısaca BTC) bütün kripto para birimlerinin genel adı olarak kullanılıyor halk arasında. Peçeteye selpak denmesi gibi. 🙂

Kripto’nun Ortaya Çıkışı

Bitcoin’in arkasındaki kötü şöhretli Satoshi Nakamoto, 18 Ağustos 2008’de bitcoin.org’u resmi şirket olarak kaydettirdi ve yaklaşık 10 hafta içinde vurgunu vurdu ve kayboldu. Peki Bitcoin nedir? Bu kripto para aslında bir kriptografi posta listesinde bulunan Eş Elektronik Nakit Sistemleri’nden biri. Bitcoin’in kodları, Nakamoto’nun gerçek kimliğinin aksine halka açıklandı.

Her şeyin başlangıcı olan genesis bloğu, 3 Ocak 2009’da Nakamoto tarafından, kısmi rezerv bankacılığının kırılganlığının altını çizen The Times’dan bir haber manşetini içeren coinbase metni ile çıkarıldı. Bitcoin’lerin ilk alıcısı Hal Finney oldu ve para birimiyle ilk ticari işlem, 10.000 BTC’ye 2 pizza satın alan Laszlo Hanyecz tarafından yapıldı – bugün kabaca 388.000.000 USD’ye eşdeğer. 

Nakamoto, 2010 yılında 1 milyon BTC ile ortadan kayboldu. Blockchain sisteminin anahtarlarını da şu anda Bitcoin Foundation’da developer olan Gavin Andresen’e devretti. Batman gibi birden beliren ve ortalığı toz duman eden Nakamoto aynı Batman gibi iz bırakmadan ortadan kayboldu. 

Bu ağ üzerindeki ilk şüpheler deep web’in kara borsalarında yaygın kullanılmaya başlanması ile başladı. Neredeyse hiçbir devlet veya kişi tarafından izlenemeyen bu para birimi ile deep web’de satışa sunulan her şey alınabilir hale geld.  Kötü şöhretli İpek Yolu gibi.

BTC’nin bugünkü durumu

BTC’nin gerçek bir para birimi haline gelmesi ise bugün bazıları için şikayet konusu. Bu konuyla ilgili ana şikayet somut olmayan bir varlığının da soyut olan bir cüzdanda var olması. İnsanlar bunu kavramakta zorlanıyorlar haliyle. Böyle bir belirsizlik taşıyan bir para da dolandırılma korkusunu besliyor. Ama bence bunu şöyle açıklayabiliriz, internet gibi. Görmüyor olman gerçek olmadığı anlamına gelmiyor. 

BTC hala oldukça oynak, bu volatilite belli bir dereceye kadar stabilize edilmiş olmasına rağmen bir gece para kazanabilir veya yüklü miktarda bir kayıp yaşayabilirsiniz. Yeni bir para birimi olduğu için de hakkındaki söylentiler bitmiyor. 

Son 3 ayda 1 BTC 11.500 USD’den 58.033 USD’ye çıktı. Bu seviye ile 2017’de olarak tüm zamanların en yüksek seviyesi olarak belirlenen 19.783 USD’i çoktan kırdı. Bitcoin NY’da vadeli işlem olarak işlem görmeye başladı. 

BTC, yalnızca kendi başına değil, aynı zamanda diğer dijital paraların (altcoinlerin) ortaya çıkmasına ve kendi pazarını yaratmasına da vesile oldu. Kripto paralar doğru şekilde ele alınması gereken bir konu ve bende bu konu hakkında daha fazlasını yazmaktan mutluluk duyacağım, bir sonraki yazımda görüşmek üzere.

50 Cent’in dediği gibi: “get rich or die tryin’!

Anıl Uzun