Kültürel Farklılıklar Uluslararası Bankacılık Uygulamalarını Nasıl Etkiler?
Uluslararası bankacılık başarılı şekilde faaliyet göstermek istiyorsa farklı kültürler için geliştirilen uygulamalardan iyi bir şekilde faydalanması gereklidir. Belirlenen stratejiler, bankaların kültürel becerilerini geliştirmeleri ve kültürel farklılıkların oluşturacakları bazı zorlukları aşabilmeleri için hayata geçirilmelidir.
Kültürel farklılıkların uluslararası bankacılık uygulamalarında etki alanı oldukça geniştir. Bu alanda ele alınan bazı uygulamalar da söz konusu. Bu uygulamaların en başında ise kültürel farkındalık oluşturmak ve bu durum için eğitimler planlanması gelir. Farklı bir kültürün etkisi altında işe yapılacaksa eğer öncelikle yapılması gereken o kültürü anlamak ve özümsemektir diyebilirim.
Gelenekler, nasıl iletişim kurulduğu ve kültürel farklılıklar gibi konular ele alınmalı. Aynı zaman da o kültürün kullandığı dil, kültürel kuralları, yaşam biçimleri de bankacılık uygulamaları açısından detaylı değerlendirilmeli. Ayrıca kültürel zeka CQ güdüsü, CQ eylemi, CQ bilgisi ve CQ stratejisi gibi boyutlarıyla göz önüne alınarak çalışmalar yürütülmeli.
Önemli etki alanlarından bir diğeri de hizmet ve ürün kültürü hassasiyetidir. Uluslararası faaliyet gösteren bankalar müşterilerinin kültürlerine uyum sağlayacak şekilde ürünler geliştirmeye özen göstermeli. Aksi takdirde üzücü sonuçlar ortaya çıkabilir. Kültürel farklılıkların oluşturduğu risk stratejisi hatasız şekilde oluşturulmalı. Başka bir ülkede yürütülen faaliyetlere uygun olan ürün ve uygulamalar, bir diğer kültür için uyumlu olmama ihtimali yüksektir.
Bankacılık Tercihlerini Hangi Kültürel Faktörler Etkiliyor?
Bankacılık tercihlerini etkileyen en önemli unsurların başında kültürel faktörler gelir. Tüketicilerin finansal ürünleri satın alma gibi davranışları ciddi oranda kültürel faktörler ile bağlantılıdır. Sosyokültürel faktörler ise bu durumun ilk basamağını oluşturur.
Müşterilerin, bankaların finansal ürünlerine ilişkin bakış açılarında ve bu ürünlerin satış performanslarında belirleyici rol oynar. Sosyoekonomik faktörler ışığında tasarruflara, yapılacak yatırımlara, eğitim finansmanlarına ve kişisel projelere müşteriler tarafından yön verilir.
Bankacılık tercihleri üzerinde kültürel faktörlerin yoğun etkileri görülmesi kaçınılmaz bir durumdur. Belirsizlikten imtina etmek, risk almamak, bireyselcilik, ataerkillik, anaerkillik ve güç dengeleri gibi kültürel faktörler bankacılık tercihlerini etkiliyor.
Ataerkil toplumlarda bankacılık sektörünün hızlı gelişim gösterdiği saptanırken, güç dengeleri açısından hassas olan toplumlarda bankacılık sektöründe gelişimin engellendiği saptanmıştır. Erkek egemen kültürlerde kadınların finansman kullanma oranı daha azdır ve bu toplumlarda kadınlar mali işlere daha az karıştıkları için bankaların kredi ürünleri satışı daha az gerçekleşir.
Kültürlerarası İletişim Küresel Bankacılık İşlemlerini Nasıl Etkiler?
Kültürlerarası iletişim, ortak anlamların farklı kültürlere ait olan insanlar tarafında değerlendirilmesiyle meydana gelir. İnsanların kültürel değerleri yaşam tarzlarından iş yapış şekillerine kadar birçok konuda etki alanı oluşturur.
Kültürler insanları kısıtlayıcı, yönlendirici ve cesaret verici etkiler oluşturur. Ancak küresel bankacılıkta değişik kültürler içerisinde iş yapmak, zorlukların yanı sıra birçok fırsatı da beraberinde getirebilir. Kültürlerarası iletişim ise bu zorlukları ortadan kaldırarak bankacılık sektörünün hedefine sorunsuz ilerlemesini sağlar.
İlişki kurma, doğru ve etkili iletişim teknikleri, kültürel açıdan yeterlilik ve kültürlerarası diyaloglardan faydalanma gibi yetkinlikler küresel bankacılığın iş yapış şekillerini destekleyen çok önemli yeteneklerdir. Bahsettiğim konularda küresel bankacılık sektörü yeterlilik sağladığında güçlü işbirlikleri, sürdürülebilir ilişkiler ve güven konularda faydalar sağlayabilir.
Diğer önemli husus ise uyarlanabilirlik ve kültürel zeka ile birlikte düzenleyici değişikliklere uyum sağlanırken, bulunulan ülkede rekabet edebilme yeteneği ve gücüne kavuşulur. Kültürlerarası iletişim sayesinde küresel bankacılık yeniliklere daha açık hale gelir ve bu durum onları finans sektöründe daha güçlü hale getirir.
Tüm bankacılık işlemlerinde ayrıca mevzuata uygunluk, güçlü müşteri ilişkileri, rekabette sağlanan avantaj, risklerin maksimum şekilde azaltılması ve küresel işbirliği gibi oldukça değerli etkileri ortaya çıkarabilir.
Bankacılık Hizmetlerini Farklı Kültürlere Uyarlamanın Zorlukları Nelerdir?
Bankacılık hizmetlerini başka kültürlere uyarlayabilmek ve sorunsuz finansal faaliyetleri sürdürebilmek elbette bazı zorluklar içerir. Kar elde etmesi gereken bir kurumun belirsizlikler ve riskler karşısında telaşa kapılması normaldir. Ancak doğru stratejiler ve finansal pazarda edinilen tecrübelerden bankacılık hizmetlerini farklı kültürlere uyarlarken de faydalanılabilir.
Ayrıca diğer ülkelerde edinilen başka tecrübelerde yine kültürel uyarlamaya katkı sağlayabilir. Kültürel farklılıkları yönetmenin başlı başına çok büyük bir problem olduğunu bilmenizi isterim. Bankacılık hizmetlerini başka kültürlere uyarlarken karşılaşan ilk zorluklardan biri de ücretlendirmedir.
Ücret meselesi küresel bankacılık yapan şirketler için oldukça önemli ve hayat, bir konudur. Finansal ürünlerin satın alınması konusunda müşteri tutumları oldukça farklılık gösterebilir. Doğru satış stratejisinin belirlenmesi ve gerekirse reklam çalışmaları yapılması gibi konularda ek maliyetler oluşabilir.
Finansal kriz zamanlarda karşılaşılabilecek riskler ve kayıplar beklenenin çok üzerinde, hatta tahmin edilemez olabilir. Ayrıca yerel otorite ve siyasal zorluklarla da karşılaşılma oranı yüksektir.
Bankalar Sektörde Kültürel Çeşitliliği ve Katılımı Destekleyebilir mi?
Kültürel çeşitlilik bankalar için önem arz eden konulardandır. Kültürel çeşitliliğe ve katılıma önem veren bankalar müşterilerin gözünde güvenilir bir şirket olarak görünürler. Kültürel çeşitliliği ve katılımı şirket kültürlerine adapte ederken sektördeki saygınlıklarını artırırken daha fazla yetenek sahibi insanı da keşfetme şansları elde ederler.
Kapsayıcı bir bankacılık modeli ile daha sağlıklı büyüme oranları da elde edilebilir. Bankacılık sektörünün kültürel çeşitliliği ve katılımı desteklemesi bir gereklilik olarak görünüyor. Çeşitliliği ve katılımı benimsemiş bankalar kendileri için gerekli yetenekleri şirketlerine çekebilirler.
Böylece onları bünyelerine katma ve uzun süre onlardan verim alma gibi faydalar sağlayabilirler. Bazı ülkelerde kültürel çeşitliliğin ve katılımın teşvik edilmesi bir mecburiyettir ve mecburiyete uymayanlar için bir takım yaptırımlar söz konusudur.
Günümüzde kültürel çeşitliliğe ve katılıma gereken önemi vermeyen bankalar itibar kaybı yaşamaktadır. İtibar kaybıyla beraber müşteri kayıplarının da olabileceğini hatırlatmak isterim. Ayrıca çeşitliliğe ve katılıma önem gösteren bankalar nitelikli bir iş gücü, güçlü olduğu kadar işe yarar deneyimler ve farklı bakış açılarından yaralanma gibi bir şansı yakalayarak büyük bir potansiyelin sahibi olurlar. Bu potansiyel ile gözden kaçabilecek fırsatlar ve hayati riskler gibi konularda bankalara yardımcı olabilir.
Sürdürülebilir Bankacılık Uygulamalarında Kültürel Hususlar Var mı?
Son yıllarda bankacılıkta yaşanan en büyük değişimlerden biri de sürdürülebilir bankacılığın önemli bir noktaya yükselmesidir. Sürdürülebilir bankacılığı bu kadar popüler yapan ise sosyal, çevresel ve yönetişim gibi faktörlerin dikkatlice ele alınmasıdır. Krediler ve yatırımlar gibi konular titizlikle değerlendirilirken aynı zamanda sosyal etkiyi etkileyecek unsurlar da değerlendirilir.
Sürdürülebilir bankacılık uygulamalarında bazı kültürel hususlardan bahsetmek mümkün. Sürdürülebilir bankacılık sosyal sorumluluklar ile birlikte insan haklarını da önemser ve insanların kültürel birikimlerine saygı gösterir. Kültürel açıdan da bir topluma ya da ülkelere zararlı olacak bir projeye finansman veya kredi sağlamaz.
Kültürel, sosyal ve çevresel konularla bütünleşerek iş yapış şekillerini ve karar verme mekanizmalarını günceller. Ayrıca kültürel miras ve biyolojik çeşitlilik gibi tehlikelerden korunmaya yönelik yatırımları destekler. Bu tarz riskler mevcut ise bunlardan kaçınır.
Kredi ya da finansman kullandırılacak şirketlerin gerçekleştireceği ticari çalışmalarda topluma, kültüre ve çevreye karşı olumsuz etkilere neden olabilir mi sorusunun cevabına dikkat edilir. Böylece bankalar olumsuzlukları önlemeye yardımcı olacak bir strateji izlerler.
Bir sonraki yazıda görüşmek üzere,
Anıl UZUN