Siber Güvenlik Tehditleri Ve Finans Kurumları İçin Alınması Gereken Önlemler
Siber güvenlik tehditleri müşterilerim gizli kalması gereken hassas verilerinin ortaya çıkmasına sebep olabilecek bazı olumsuzlukları içinde barındırıyor. Bu durum finansal kurumların geleceğini de zarara uğratıyor.
Siber güvenlik tehditlerini doğru şekilde algılayarak finans kurumları için neler yapılabilir? Hangi önlemler alınabilir? sorusunun yanıtına yönelmek önemli görülüyor.
Bankacılık sektöründe alım ve satım işlemleri ve birikim hesaplarında bulunan müşterilerin varlıklarını koruyabilmek ve oluşabilecek siber tehditlere karşı güvenli bir ortam sunabilmek için bazı yöntemlere başvurulabilir.
Bu yöntemleri kullanırken siber güvenlik tehditlerini bilmek ve bu yönde adım atmak önemli görülüyor. Örneğin; sahte bir mesaj veya bir e-posta sebebiyle kullanıcının tüm bilgileri ele geçirilebiliyor.
Buna siber ortamda kimlik avı adı veriliyor. Bir başka siber güvenlik tehdidi sistemin tamamen kitlenmesine sebep olarak verileri erişimi engelleyen fidye yazılımları öne çıkıyor.
Sistemi tamamen çöküntüye uğratan güvenlik tehditleri başta olmak üzere doğrudan müşterinin özel bilgilerine erişim sağlayabilmek amacıyla başlatılan veri ihlalleri de öne çıkıyor.
Böyle bir durumda finans kurumu elinde bulunan teknolojileri değerlendirerek güvenilir bir ortam oluşturabilir. Üst düzey bir güvenlik modeli ortaya koyarak siber tehditlerin tam zamanlı olarak önlenmesini sağlayabilir.
Risklerin doğru zamanda değerlendirilip provokasyonlara karşı iyi bir strateji geliştirmek isteyenler olabilir. Böyle bir durumda farkındalık geliştirici eğitimlere başvurulmalıdır.
Çift faktörlü kimlik doğrulaması düzenli olarak yazılım güncellemesi yapmak ve siber güvenlik politikalarını güncelleyip denetimden geçirerek doğru bir standart yakalamak gerekiyor.
Siber Güvenlik Tehditleri Nelerdir Ve Finans Sektörünü Nasıl Etkiler?
Siber güvenlik tehditleri müşterilerin hassas verilerine daha hızlı ulaşmayı sağlayan bir nevi yazılım programlarından oluşuyor. Teknolojinin ilerlemesi ile birlikte bu tarz tehditlerin daha da yaygınlaştığı görülmektedir.
Finansal kayıpları öne çıkaran ve müşterinin kuruma karşı olan güveninin azalmasına sebep olan tüm bu tehditler ileri seviyede ciddi yasal yaptırımlara da sebep olabilir.
Siber güvenlik tehditleri arasında fidye yazılımları ilk sırada yer alıyor. Sisteme doğrudan erişen bu yazılımlar verilerin tek bir noktada toplanıp kilitlenmesine sebep oluyor.
Yeniden sektörde faaliyetlerin başlayabilmesi için problemin kökten çözüme kavuşturulması gerekiyor. Doğrudan finansal kurumlara yönelik yapılan siber tehditlerin yanı sıra dolaylı olarak kullanıcıya gönderilen mesajlarla yapılan işlemlerde vardır.
Kimlik avı yöntemini kullanan hackerlar sahte bir e-posta ya da bir mesaj yolu ile kullanıcının tüm bilgilerini ele geçirebiliyor. Bu durumda finansal olarak kurumda çalışanların özel bilgileri 3. taraf kişiler tarafından elde edilmiş hale geliyor.
Kurumun finansal verileri ele geçirildiğinde sektörde oluşan itibarda kayıp meydana gelebiliyor. Oluşabilecek güvenlik açıkları düşünüldüğünde de müşterinin bilgilerinin istenmeyen yerlerde kullanılması gibi farklı güvenlik zafiyetleri de meydana gelebiliyor.
Zararlı yazılımlar kullanılarak finansal işlemleri sabote etmeye çalışanlar, sistemin doğrudan çökmesine ve büyük bir zararın ortaya çıkmasına sebep olabiliyor.
Sonuçta; siber güvenlik tehditleri aslında finans sektöründe doğrudan büyük kayıplara sebep olabileceği gibi müşterinin güvenini de sarsacak bir ortam oluşturabiliyor. Yasal olarak bakıldığında verilerin korunması yönünde istenen güvenlik sağlanamadığı için maddi yaptırımlarda oluşabiliyor.
Finans Kurumlarının Karşılaştığı En Yaygın Siber Güvenlik Tehditleri Nelerdir?
Finans kurumlarının karşılaştığı en yaygın siber güvenlik tehditleri arasında müşteri birilerine sızmayı sağlayacak metotlar ilk sırada yer alıyor. Özellikle yüksek meblağlarda işlem yapan kişilerin hesaplarına yönelik başlatılan siber saldırılar farklı finansal zararlara sebep olabiliyor.
Yaygın olarak kullanılan siber güvenlik tehditleri arasında operasyonel kesintilere sebep olabilecek ve müşterinin güvenini zedeleyecek fidye yazılımları ilk sırada yer alıyor.
Sistemde yer alan verilerin kilitlenmesine ve bu sebeple verilere ulaşılmasına engel olan bir güvenlik tehdidi olarak görülüyor.
Kullanıcının hassas bilgilerini ele geçirebilmek için sahte olarak tasarlanan web site yazılımları veya e-postalar da en yaygın olarak görülen siber güvenlik tehditleri arasında kabul ediliyor.
Bu durum müşterinin kişisel bilgilerine izinsiz olarak erişmeyi sağlayacak bir dolandırıcılık türü olarak öne çıkıyor. Sistemin tamamen çöküntüye uğramasına sebep olabilecek, özellikle mobil uygulama üzerinden kullanılan bankacılık hizmetlerine zarar verecek DDOS saldırıları da sayılabilir.
Bu durum müşterinin finansal kuruma karşı tavrının değişmesine sebep olurken gelir kaybını da tetikliyor. Tüm bunların yanı sıra ATM cihazlarına yerleştirilen kötü amaçlı yazılımlar dolaylı yoldan verilerin çalınmasına veya sahte işlemler sebebiyle müşterinin zarar görmesine sebep olabilir.
Siber Güvenlik Tehditleri İle Mücadelede Proaktif Stratejiler Nelerdir?
Finans sektöründe siber güvenlik tehditlerini önleyebilmek için proaktif stratejiler oldukça önem taşıyor. Tehditlerin oluşmasını daha önceden fark ederek sistemde oluşabilecek güvenlik açıklarını önlemek için bu stratejileri yoğunlaşmak önemli görülüyor.
Siber güvenlik tehditleri ile mücadele edebilmek için proaktif stratejiler arasında veri tabanına düzenli olarak güncel tutma başta geliyor. Güvenlik izleme sistemleri ile birlikte oluşabilecek açıkları tespit ederek güncel olan tüm güvenlik araçlarını kullanmak gerekiyor.
Aslında bu sayede oluşabilecek güvenlik zafiyetlerini daha erken fark edebilmek mümkün oluyor. Günümüzde teknolojinin gelişmesi ile birlikte yapay zeka sistemlerine olan ilgi de artmıştır.
Siber tehditlere karşı yapay zekadan faydalanmak ve şüpheli olabilecek tüm işlemleri daha önceden fark edebilmek mümkündür.
Öte yandan çalışanları düzenli olarak eğitimden geçirmek, şüpheli olabilecek bir yazılıma karşı uyarıda bulunmak önemli görülüyor. Siber güvenlik tehditlerini daha önceden algılayarak problemin büyümesini engellemek isteyenler daha güçlü şifreleme yöntemlerine başvurabilir.
Antivirüs yazılımları kullanarak önlem alınabilir. Çift katmanlı güvenlik duvarı sistemleri ve özel olarak oluşturmuş saldırıları tespit edebilmeyi sağlayacak bir yazılım kullanılabilir.
Çift faktörlü kimlik doğrulama sistemi yetkisiz kişilerin ve sisteme erişmesini engelleyecek bir önlem olarak görülebilir. Hassas olan her verinin yedeklenmesi oluşabilecek ani saldırılara karşı daha hızlı şekilde toparlanmayı sağlar.
Bu durumda veri kaybının önüne geçilir. Düzenli olarak sistemin güncel tutulması, otomatik güncellemelerin etkin hale getirilmesi de alınabilecek bir başka önlemdir.
Finans Kurumları Siber Güvenlik Tehditlerine Karşı Hangi Teknolojileri Kullanabilir?
Finans kurumları siber güvenlik tehditleri yüksek hassasiyet taşıyan ileri teknoloji veri güvenlik sistemlerini kullanabilir. Bu sayede üst düzey bir koruma sağlayabilmek mümkün hale gelir.
Yapay zeka sistemlerinin günümüzde daha da gelişmesiyle birlikte oluşabilecek anlık sistem kesintilerini tespit edebilmek ve tehditleri daha önceden fark edebilmek mümkün hale gelmiştir.
Hizmet sunulurken herhangi bir anormal davranış fark edilip dolandırıcılık faaliyetlerine karşı erkenden önlem alınabilir. Finans kurumlarının siber güvenlik tehdidine karşı kullanabileceği teknolojiler arasında SIEM adı verilen bir sistem bulunuyor.
Bu sistem sayesinde aynı anda farklı kanallardan gerçekleşebilecek tüm giriş denemeleri fark edilip şüpheli hareket olarak sistemde kaydediliyor. Ayrıntılı olarak raporlama yapılıyor ve tehditler uzaklaştırılıyor.
Finansal kurumlar siber güvenlik tehditlerine karşı günümüz teknolojisi ile örtüşen bulut destekli yedekleme, otomatik şifreleme ve esnek koruma hizmetinden faydalanma sağlanabilir.
Bu durum hem maliyetleri düşürür. Hem de güvenlik açısından daha geniş önlemler alabilmeyi sağlar. Hesaplara erişim sırasında iki faktörlü kimlik doğrulama sistemi aktif hale getirilebilir ya da ilerleyen teknolojinin sunmuş olduğu biyometrik veri giriş güvenliği sistemi aktif edilebilir.
Siber Güvenlik Tehditleri İle Baş Etmek İçin Risk Yönetimi Nasıl Yapılır?
Siber güvenlik tehditleri ile baş etmek isteyenlerin risk yönetimi sırasında işin sürekliliğini dikkate alarak doğru bir yönetim stratejisi benimsemelidir. Siber tehditlerle baş etmek için risk yönetimi yapmak isteyenlerin önce olası tehditleri algılayarak sorun üzerine çözüm sunması gerekir.
Olası veri sızıntısı, kötü amaçlı yazılımların sebep olduğu tehditler belirlendikten sonra güvenlik açıkları değerlendirilip üzerinde analiz yapılmalı ve bir risk profili oluşturulmalıdır.
Riskin düzeyine göre önceliklendirme yapılarak müşteri bilgileri üzerinden bir veri akışı oluşturulmalıdır. Güvenliği sağlayan yazılımların şifreleme teknolojilerini kullanarak çalışanlar bilinçlendirilmelidir.
Sistemli olarak ağ bağlantıları izlenmelidir. Süreci daha kolay yönetebilmek için etkili bir plan hazırlanmalıdır. Bunun için herhangi bir tehdit anında hızla müdahale edilebilecek bir uzman ekip oluşturulmalıdır.
Verileri kurtarmayı sağlayacak ve sistemi yeniden aktif hale getirip işi sürekli hale getirecek bir plan geliştirilmeli ve önceden hazırlıklı olmalıdır.
Ulusal standartlara uygun bir güvenlik politikası oluşturarak sürekli güncel tutmak ve yasal gereklilikleri yerine getirmekte yönetim planı içerisinde yer alan önemli bir adımdır.
Verileri düzenli olarak yedekte tutmak, özel bir kurtarma planı oluşturmak toplanan stratejileri sürekli olarak geliştirerek müşterinin güvenini artıracak yöntemlere başvurmak değerlidir.
Çalışanların Eğitimi Siber Güvenlik Tehditlerini Azaltmada Ne Kadar Etkilidir?
Çalışanların eğitimi siber güvenlik tehditleri azaltmada oldukça etkili bir savunma unsurudur. Siber güvenlik konusunda kurumsal firmalarda çalışanlar eğitildiğinde dijital alanda oluşabilecek güvenlik tehditlerini fark edebilir.
Siber saldırıların başarıya ulaşmasını önleyebilmekteki en büyük destek güvenlik açıklarını daha önceden fark edebilmektir. Çalışanlara verilecek siber güvenlik tehditlerini azaltmaya yönelik eğitimler bu konuda oldukça etkili bir unsur olarak görülüyor.
Çalışanların çoğu kimlik avı saldırıları başta olmak üzere sms ya da e-posta dolandırıcılığına karşı eğitim aldığında oluşabilecek riskler önlenebiliyor. Güçlü olmayan ve herkes tarafından rahatlıkla bulunabilecek bir şifre alışkanlığı da bu sayede ortadan kalkıyor.
Yetkisiz kişilerle verilerin paylaşılmaması yönünde verilecek eğitimler düzenli olarak hatırlatıldığında verilerin yanlışlıkla paylaşılmasının önüne geçmeyi sağlıyor.
Tüm bu eğitimler aslında oluşabilecek tehditlerin farkında olmayı sağlarken herhangi bir saldırı girişimine karşı daha hızlı şekilde önlem alabilmeyi mümkün hale getiriyor.
Kurum içinde çalışanların kişisel güvenliğini öne çıkaracak eğitimler süreçte sorumluluğu, ekip olarak almayı sağlarken tehditlere karşı da güçlü bir direnç oluşturmayı mümkün hale getiriyor.
Veri güvenliği üst düzeye çıkarılırken insan hatasından kaynaklı olarak oluşabilecek saldırıya karşı destek alanı oluşturuyor. Çalışanların siber güvenlik tehditlerine karşı eğitilmesi aslında siber saldırının başladığı o ilk anda doğru hareket edebilmeyi ve süreci sağlıklı şekilde yönetebilmeyi sağlamada oldukça etkilidir.
Finans Kurumlarının Siber Güvenlik Tehditlerine Karşı Uyum Sağlaması İçin Regülasyonlar
Finans kurumlarını siber güvenlik tehditleri karşı uyum sağlaması için bazı düzenlemeler bulunur. Bu düzenlemeler kurumsal olarak oluşabilecek ciddi risklerin önüne geçebilmek için değerli görülüyor.
Risklerin önlenebilmesi ya da değiştirilebilmesi konusunda ulusal tüm düzenlemeler ve standartlar aslında siber güvenlik tehditlerine karşı bir uyum aşaması olarak öne çıkıyor. Bu süreçte yasalara uyumlu bir hizmet verilirken müşterinin güvenini kazanma konusunda da bir adım atılmış olunuyor.
Siber saldırılarda altyapı güvenliğini sağlayabilmek ve risk durumlarında oluşabilecek, yüksek yasal cezaları ortadan kaldırabilmek için finans kurumlarının siber güvenlik tehditlerine karşı uyum sağlaması için düzenlemelerin değerlendirilmesi önemli görülüyor.
Siber güvenlik tehditlerine karşı uyum sağlama açısından önemli görülen regülasyonlar arasında Avrupa Birliği’nde geçerli olan GDPR kuralları önemli görülüyor. Müşterinin verileri dikkate alınarak finans yönetimini sağlıklı şekilde yapabilmek ve veri sızıntılarını önleyebilmek için önemli görülüyor.
Finansal kurumların ödeme sistemlerinde kredi kartı bilgileri, veri güvenliğini standart seviyeye ulaştırmakta önemli görülen bir hamledir. Bir başka regülasyon NIST siber güvenlik çerçevesidir.
Bilgi güvenliği yönetimi ile kişisel bilgilerin saklanması konusunda düşünüldüğünde ISO 27001 sertifikası sağlanmalıdır. Verilerin kontrollü şekilde oluşturulmasını sağlayarak operasyonel riskleri fark edebilmek gerekiyor.
Bu konuda eş zamanlı olarak siber tehditleri izlemeyi sağlayacak teknolojik çözümlere başvurulabilir. Çalışanlar düzenli olarak eğitimden geçirilebilir. Üst düzey güvenlik duvarı ve şifreleme yöntemleri kullanılabilir.
Regülasyonlara uyulmadığında hukuki bir yaptırımla karşılaşmak mümkündür. Bu durum dolaylı yoldan müşteri kaybını tetikleyebilir. Yüksek para cezaları ile karşılaşmakta bir sonuç olarak görülebilir.
Siber Güvenlik Tehditleri Karşısında Finans Kurumları İçin En İyi Uygulamalar
Siber güvenlik tehditleri karşısında finans kurumları için en iyi statüsünde düşünülen uygulamalar arasında veri işlemleri ve yönetimi konusunda kolaylık sunacak farklı seçenekler bulunuyor.
Bireysel güvenliği desteklerken tehditlere karşı savunma geliştirmeye mümkün kılan bu uygulamalar finans kurumları için oldukça önemli görülüyor.
Siber güvenlik tehdidine karşı oluşturulabilecek en iyi uygulamalar arasında çift faktörlü kimlik doğrulama sistemi ilk sırada geliyor. Ek bir güvenlik koruması sağlayarak verilerin üçüncü taraf ile paylaşılmasının önüne geçiriyor.
Veri sızıntılarını önleyici ve oluşabilecek içsel tehditleri uzaklaştıracak erişim denetim uygulamaları da bulunur. Uzaktan çalışmayı mümkün hale getirecek sanal özel ağ sistemleri (VPN) açık internet ayrıcalığı sunduğu için de tercih edilebiliyor.
SIEM adı verilen güvenlik bilgi ve olay yönetimi sistemleri de eş zamanlı olarak süreci izleyebilmeyi ve rapor alabilmeyi mümkün hale getiriyor.
Finans Kurumları İçin Siber Güvenlik Tehditlerini Azaltacak Yeni Çözümler Nelerdir?
Finans kurumları için siber güvenlik tehditleri azaltıcı yeni çözümler günümüz teknolojisinin gelişmesi ile birlikte başka bir boyuta ulaşıyor. Finans sistemlerinde karşılaşılan riskleri azaltabilmek için son teknoloji ürünlerden faydalanmak önemli görülüyor.
İnovasyon sağlayarak finans kurumları için tehditleri azaltacak yeni bir çözüm önerisi arayanlar daha çok yapay zeka sistemlerine yöneliyor. Potansiyel tehditleri algılayarak daha hızlı ve doğru sonuçlar elde edebilmekte önemli görülen bazı yöntemler bulunuyor.
Mikro segmentasyon güvenlik ile ilgili önlemlerin alınmasını ve tehditlerin önlenmesini sağlayacak bir yöntem olarak öne çıkıyor. İç ve dış tehditlere karşı bir savunma oluşturacak kimlik doğrulama sistemleri de bu süreçte değerlendirilebilir.
Blockchain teknolojisini sunmuş olduğu akıllı sözleşmeler insan hatalarının önüne geçebilmeyi sağlıyor. Otomatik yama programları da bu süreçte daha çok değerlendiriliyor.
Yapay zeka destekli manuel müdahaleyi azaltacak her türlü güvenlik güncellemesi süreçte oluşabilecek veri sızıntısına karşı eş zamanlı olarak müdahale edebilmeye mümkün kılıyor.
Kimlik hırsızlığına karşı biyometrik kimlik doğrulama teknolojisi güçlü bir koruma sağlarken iç tehditlerin tespitini kolaylaştırıyor. Verilerin şifrelenmesi, güvenli bir bulut altyapısında buluşturulması ve erişim kontrolünü sağlanabilmesi için de bulut tabanlı güvenlik sistemleri daha önemli görülüyor.
Finans Sektöründe Siber Güvenlik Tehditlerine Karşı Alınması Gereken Önlemler
Finans sektöründe siber güvenlik tehditleri için alınabilecek önlemler arasında büyük hacimli verilerin güvenliğini sağlayacak bazı stratejik yaklaşımlar yer alıyor.
Müşterilerin hassas olabilecek bilgilerini tespit ederek siber tehdidin önüne geçebilmek ve bu konuda savunma geliştirmek önemlidir.
Finans sektöründe siber güvenlik tehditlerine karşı alınabilecek önlemler arasında çift faktörlü kimlik doğrulama sistemi ilk sırada öne çıkıyor. Bu sistem kullanıcı kimliğinin yetkisiz kişilere karşı korunaklı hale gelmesinde önemli görülüyor.
Verilerin özel olarak şifrelenmesi sızdırılması durumunda oluşabilecek zararın zorlaşmasını sağlıyor. Kredi kartı verileri gibi hassas bilgilerin şifrelenmesi ve yetkili olmayan kişilerin erişimine kapatılması bir güvenlik önlemi olarak öne çıkıyor.
Blockchain teknolojisinin sunmuş olduğu şeffaf güvenlik anlayışı ödeme işlemlerinde ve verilerin işlenmesinde üst düzey bir koruma sağlıyor.
Çalışanların siber güvenlik konusunda eğitilmesi, her ihtimale karşı güvenlik duvarının güncel halde tutulması, antivirüs yazılımlarına yönelmesi ve güvenlik yazılımlarının güncel halde tutulması da alınabilecek önlemler arasında sayılabilir.
Veri yedekleme sistemlerini aktif halde tutmak, şeffaf bir güvenlik politikası ile hareket etmek, siber tehditlerle başa çıkmayı daha kolay hale getiriyor.
Bir sonraki yazıda görüşmek üzere,
Anıl UZUN