Startup’ın ilk günlerinde öncelikleriniz neler olmalıdır? 

Bir startup kurucusunun yatırımın başındaki kişi olarak kendi kişisel kaynaklarını ve bir organizasyon olma yolunda ihtiyacının olacağı startup kaynaklarını nereye ve ne şekilde  tahsis etmesi gerektiğine dair birkaç düşüncemi paylaşmak istiyorum bugün sizlerle. Özellikle girişimin ilk zamanlarında kaynakların doğru kullanımı konusunda zorluklar yaşayacağınızı biliyorum ve bu yazı ile sizinle kendi deneyimimi paylaşarak bu konuda yardım arayanlara destek olmak istiyorum.

Fikir aşaması

Startup’lar genellikle fikir üzerine inşa edilerek yola çıkar ancak harika bir ürün fikri, girişiminize kolay bir başlangıç ​​yapacağınız anlamına gelmez. İyi bir fikir çok önemli, sağlam bir ürün fikri rakipleriniz arasında öne çıkmanızı sağlar. Eğer ki fikriniz gerçekten iyiyse, bazı durumlarda, işleri sizin için daha da zorlaştırabilir. Sizinle çok değerli bir arkadaşımdan aldığım harika bir tavsiyeyi paylaşacağım, startup’ın asıl olayı ilk bakışta o kadar da harika görünmeyen bir fikir bulmaktır. İddiasız fikirler ilk başta çok ilgi çekmese de, fikrinizi ve ürününüzü doğru kullanıcıya, en doğru şekilde açıklarsanız pazarını bulacaktır. Müthiş fikirler başına çok kalabalık toplar, bu da girişimcinin üzerinde baskı yaratır. Tarihe de baktığımızda başlangıçta hafife alınan fikirler, daha sonra yatırımcılar ve girişimciler için oldukça büyük başarı hikayelerine dönüşmüştür.

Bir girişimci, bir fikrin peşine düşmeye değer olduğuna nasıl karar vermeli?

Araştırmalar, insanların çevrelerinden ve çevrelerindeki trendlerden daha fazla etkilenmeye eğilimli olduğunu ancak bunu kabul etmediklerini gösteriyor. Bu durum, dünyanın neresinde olursanız olun, görünüşte kötü olan, ya da girişim dünyasında popüler olmayan bir fikrin peşinden gitmeyi çok daha zor hale getiriyor. Bu noktada kendinize güvenip inandığınız yoldan şaşmamanız önemli.

Bana göre her zaman çalışan ve hatta en değerli olan şey sektörlerdeki sistemik değişimleri araştırmak, bu gelişmeleri yakından izlemek ve gerekirse hakkında tahminler yapmaktır. Bu gelişmeleri iyi okuyarak kendi gelişiminize katkıda bulunabilirsiniz.  Sektördeki veya girişim dünyasındaki davranışsal eğilimleri verilerle destekleyebilirseniz çok daha iyi. Kendiniz yapamıyorsanız bunu çok iyi yapabilecek bir ekip arkadaşı seçin. Onun öngülerini dinleyin, şüpheli olduğu noktalara kulak verin. Böyle bir yaklaşımı benimsediğinizde, çevrenizde olan bitenlere de kayıtsız kalamazsınız. 

Günümüzde neredeyse bir klişe haline gelse benim değinmek istediğim bir konu, ürününüzle benzer olarak piyasa bulunan diğer ürünleri incelemek ve kendi fikrinizi bir fark yaratacak şekilde piyasaya sürmek. Gerekirse herkesten önce davranıp piyasaya atılmak. Ilk olmanın tadını çıkarmak. Daha erken başlarsanız, kullanıcıları ve bu kullanıcıların ihtiyaçlarını daha çabuk kavrarsınız, ürün geliştirmelerinizi buna göre şekillendirirsiniz. Piyasaya atılmak için her şeyin hazır olmasını beklemeyin, cesur olun, öncü olun. 

Momentum

İlk evrelerindeki bir startup için bir diğer öncelik, her koşulda ivmeyi sürdürmektir. Yakalanan momentum asla kaybedilmemelidir. Genellikle yapılan bir yanlış olarak girişimler ilk günlerde organizasyon yapısıyla veya ekibin kültürel uyumuyla ilgili engellerin üstesinden gelmeye çalışır. Aslında önemli olan ivme yakalamaya odaklanmaktır.  İstikrarlı bir şekilde büyümeye öncelik verin. Büyüme veya kullanıcı edinme zamanla olur demeyin. Önceliğiniz müşteri edinme ve büyüme olsun. İvme yakalandığında büyüme için doğru zaman olduğunu hissedeceğiniz bir nokta gelecek. Unutmayın ki, büyümeyi önemsemediğiniz noktada, öngöremediğiniz bir sürü başka sorun birdenbire ortaya çıkacaktır.

Geri bildirimler

Arada kendinize kontrol edin. Nabız yoklayın. Bu son noktada, hızınızı kaybedip kaybetmediğinizi görmek için bir kontrol mekanizması olarak sahadaki çalışanlarınızın geri bildirimlerine güvenin. İşlerin ne zaman değiştiğini ve kullanıcılarınızın sizi ne zaman terk ettiğini ilk öğrenenler onlardır. Böyle bi durumlarda saha araştırması için vakit kaybetmeyin ve çalışanlarınıza kulak verin.

Sevgiler 

Anıl Uzun