Yatırımcılar İçin Biyoteknoloji ve Gen Tedavilerinin Geleceği

Geleneksel yöntemler bir kenara bırakılarak, yeni bir organizma elde etmek ya da var olan bir organizmanın yapısında değişikler yapmak için kullanılan yönteme verilen isimdir. 

Araştırmacılar tarafından bitki, hayvan ya da mikroorganizmalar kullanılarak organizmanın genetik yapısında değişiklik getirmek amacı ile araştırma yapılması, teknolojiyi kullanarak canlı organizmadan ilaç üretilmesi vb. ile ilişkilidir. Teknoloji ile biyolojinin birleştirilmiş haline biyoteknoloji denir.

Biyoteknolji, özellikle pandemi döneminde daha da önemi artmış, şirketlerin bu alanda yatırım yapmasına fırsat oluşturdu. Küresel virüsün ortaya çıkması biyoteknolojiye olan ilgili yatırımcı şirketler açısından ön plana çıkardı. Bu noktada 2021 yılının ilk çeyreğinde bu alanda %86 oranında gelir artışı sağlandı.

Bu artışın içerisine COVID-19 aşısının satışı da dâhil edilmedi. Yapılan milyar dolarlık yatırımlar biyoteknoloji şirketlerin en büyük özel finansmanlarını oluşturdu. 

Biyoteknoloji Çalışma Alanları 

biyoteknoloji dna

Biyoteknoloji daha ziyade genetik mühendisliği içerisinde yer alır. Ayrı bir doğa bilimi olarak 19.yüzyılın ikinci yarısında gerçekleşen buluşlar ile ortaya çıkmıştır.

1859 yılında yapılan çalışmalar, 1865 yılında temel yasalarını oluşturun makaleler ön plana çıktı. 1900’lü yıllardan sonra uygulamalar hız kazanarak biyoteknolojinin belli bir disiplin olmasına yol açmıştır.

Biyoteknoloji çalışma alanlarını şu şekilde sıralayabiliriz;

  • İnsan sağlığı için önem arz eden proteinlerin üretilmesi 
  • Antibiyotik, vitamin, antikor ve bazı hormonların üretilmesi
  • Sıcaklık, kuraklık ve tuzluluk gibi çok zor şartlarda yaşayan organizmaların enzimlerini saflaştırarak sanayide kullanılmasını sağlamak
  • Biyomolekiller saflaştırılarak sanayi de kullanılması
  • Yeni tür meyve ve sebze üretilmesi
  • Zararlı genlerin insanlar için elemine edilmesi
  • Tıbbi bitki üretimi, aşı ve pestisit üretimi

Biyoteknolojinin  Sağlık Alanındaki Faydaları Nelerdir?

Canlı hücresine ait genin bir diğer canlı hücresinin nakline imkân tanıyan yöntemler ile üretilen ilaçlara biyoteknolojik ilaçlar denir. Bu teknoloji vücudun doğal olarak üretmiş olduğu protein ve hormonların laboratuvar ortamlarında üremesine imkân sağlar. 

İnsan vücudunda meydana gelen birçok hastalığın tanısında ve aynı zamanda tedavilerinde yöntemlerin geliştirilmesine fayda sağlar. Bunun yanı sıra kanser hastalığının da gen tedavisinin geliştirilmesinde büyük katkı sağlamıştır.

Doku ve yapay hücrelerin tedavi amaçlı klonlanması ve bunların saklanması biyoteknoloji ile sağlanır. Böylelikle biyoteknoloji genetik rahatsızlıkları azalmak ve önlemek adına hücrelerin saklanması ve üretilen ilaçların geliştirilmesinde etkilidir. 

Biyoteknoloji ile üretilen biyolojik ilaçlar, etken madde niteliği taşıyan, kalitesinin belirlenmesi açısından imalat süreci ve kontrolü kombinasyon gerektiren bir üründür. Üretiminde ise bitki ve hayvan hücreleri ile bakteri, maya ve virüslerden yararlanılır.

Bu ilaçlar insan vücudunda doğal olarak üretilen proteinin yerine geçerek etkinliğini artırarak avantaj sağlar. Her geçen artan hastalar için biyolojik ürünlerin tedavi amaçlı kullanıldığı bilinir.

Bu tür ilaçlar genellikle enfeksiyon, otoimmün ve onkoloji hastalıklarının tedavisinde kullanılmakla beraber her alanda da kullanıldığı bilinmektedir. Bunun yanı sıra bilim adamları geçmişte tedavi edilmeyen birçok hastalıklara biyoteknolojik ilaçlarla tedavi bulma şansı yakalıyor. 

Biyoteknolojinin Kullanım Alanları Nelerdir?

Yukarıda da ifade edildiği gibi ilaç sanayisinde biyoteknolojiden faydalanılır. DNA teknolojisi ile aşıların, antibiyotiklerin, enzimlerin üretildiği yeni yöntemler geliştiriliyor. Biyoteknoloji daha ziyade 80’li yıllarda ilaç ve sağlık alanında kullanımı hızlanmaya başladı.

İnsan genlerinin haritasına ilişkin çalışmalara paralel bu teknolojileri de ön plana çıkardı. 2000’li yıllardan sonra da gelişen teknolojiler sağlık alanında, kanser, kalp hastalıkları gibi çeşitli genetik hastalıklarının tedavisinde kullanım imkânı sağladı.

Bunun yanı sıra biyoteknoloji klinik uygulamalarda da kullanım alanı buluyor. Bunlara örnek vermek istersek, hepatit B aşısı geliştirilmiştir. Son yıllarda ise HIV aşısının geliştirilmesi yönünde çalışmalar başladı. 

Sağlık anının yanı sıra enerji ve askeri alanda da kullanım alanı bulan biyoteknoloji yatırımcılara büyük fırsatlar sunuyor. Her geçen gün azalan enerji kaynakları, bunun sonucunda ortaya çıkan enerji sıkıntısı biyoteknolojinin yakıt görevi göreceği madde üretiminde kullanılması da söz konusu. Bunun yanı sıra biyolojik silahlar ile askeri alandaki ileri teknolojik gelişmeler biyoteknolojiyi öne çıkarıyor. 

Tarım ve hayvancılık alanında kendine yer bulan biyoteknoloji bu sektörde de yatırımcıların ilgisini çekiyor. Bitkisel üretim için biyoteknoloji ile bitki ıslahı çalışmalarına hız verilmeye başlandı. İnsanlık tarihi kadar eski olan bitki ıslahı, göçebe yaşamdan yerleşik yaşama geçilmesi ile üretimi başladı.

Tarımın gelişmesi ile yüksek verimlilikte bitki türleri ekilerek ıslah edilmiştir.  Dünya nüfusunun sürekli artmasının yanı sıra ekili alanların azalması ıslah çalışmalarının biyoteknoloji çatısı altında birleştirmiştir. Son 50 yılda tarımsal verimin artışa bitkisel üretim ile hayvansal üretim ile sağlanmıştır. 

Gıda sanayisini yanı sıra diğer sanayi alanlarında da kullanım imkânı bulan biyoteknoloji, sınırlı amaçlar çerçevesinde gerçekleşiyor. Raf ömrü uzun, besleyici değeri yüksek olan aynı zamanda ucuz gıdalara duyulan ihtiyaç biyoteknolojinin önemini arttırıyor. 

Biyoteknoloji Sektöründe Yatırım Fırsatları Nelerdir?

Son yıllarda biyoteknoloji sektörü hızla büyümeye ve gelecekte de adından daha fazla söz edilmesi beklenen bir sektör olarak öne çıkması bekleniyor. Biyoloji, kimya ve bilgi teknolojileri gibi farklı alanların birleşiminden ortaya çıkıyor.

Kullanım alanları sağlıktan tarıma, gıda dan enerjiye varıncaya kadar oldukça fazla sektör bulunuyor. Bu durum yatırımcılar açısından potansiyel bir kazanç haline geliyor.

Peki, biyoteknoloji yatırımcılar açısından ne gibi fırsatlar sunuyor? İsterseniz bunlara göz atalım.

  • Biyoteknoloji sektörü ilaç ve sağlık ürünleri açısından, insan sağlığına yönelik yenilikçi ürünlerin ve hizmetlerin geliştirilmesinde etkin rol oynuyor. Diyabet, kanser vb. gibi hastalıkların tedavisi için çalışmalar ve ürünler yatırım için büyük bir fırsat sunuyor. 
  • Çevre ve enerji alanında da biyoteknoloji sektörü oldukça fazla fırsatlar sunuyor. Biyokütle enerjisi ve biyolojik atıkların arıtma sistemleri yatırımcılar açısından cazip fırsatları öne çıkarıyor. 
  • Biyoteknoloji tarafından kullanılan teknolojiler ile veri analizi ve yapay zekâ, genetik verilerin analizinde ve hastalıkların teşhis edilmesinde önemli paya sahip. Veri analizi ile yapay zekâ alanında yatırım fırsatları yatırımcıları bekliyor. 

Dünya genelinde bilinen tüm tıbbi sektörler gen ile ile ilgili rahatsızlığın tedavisini henüz bulamadı. Sürekli olarak gen terapi yöntemleri ile ilgili atılım yapılacağı gündemde. Acaba bu gündem umutları yeşertecek mi? Yoksa çalışmayan bir gen çalıştırılacak mı?

Gen Tedavilerinin Geleceği

genetik

Genetik materyallerin değiştirilmesi ya da düzeltilmesi ile genetik hastalıklarının tedavi edilmesi amacıyla gen terapisi tıbbi yaklaşım olarak anılıyor. Gen tedavilerini geleceği bu tür çalışmaların daha fazla artması ile umut bulması bekleniyor.

Bu yöntem genlerde ortaya çıkan anormaliteleri düzelterek hastalıkların giderilmesi hedefleniyor. Gen tedavilerinin geleceği umut verici olmasına karşın, karmaşık ve dikkatli bir yaklaşımı da gerektiriyor.

Gen tedavileri genel olarak iki ana türde gerçekleşiyor. Germinal hücre gen tedavisi ve somatik gen tedavisi. 

Gen Tedavisinin Yararları Nelerdir?

Gen tedavisi, genetik ile ilgili hastalıkların tedavisi ve genetik özelliklerin düzeltilmesini amaçlar. Bu noktada potansiyel faydalar sunabilir. Gen tedavisinin faydalarını şu şekilde sıralayabiliriz;

  • Genetik hastalıkların nedenlerine etki ederek onların tedavi edilmesini amaçlar. Anormal genlerde düzeltme yaparak işlevsiz genleri yerine koyar. Hastalıkların hafifletilmesini ya da tamamen iyileştirmesini sağlar. 
  • Genlerde düzelme ya da değiştirme sağladığı için kalıcı ve uzun süreli etki sağlar. Bir kez uygulanması halinde, değişen genlerin bölünmesi ve çoğalması sağlanır. 
  • Gen tedavisi için tekniklerin geliştirilmesi ve iyileştirilmesinin yanı sıra daha etkili ve güvenli hale gelir. Gelecekte daha fazla tedavi seçenekleri sunma potansiyeline sahip olunur.  Yeni yöntemler geliştirilir. 
  • Genetik hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçların dirençleri geliştirilebilir. Gen tedavisi bu tür hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçların direncini azaltır. 

Bir sonraki yazıda görüşmek üzere,

Anıl UZUN