Yatırımcılardan oluşan bir ekipte aradığım nitelikler
Hem bir startup kurucu hem de pek çok girişimin yönetim kurullarında yer almış biri olarak, yıllar içinde edindiğim deneyimden güç alarak yazmak istiyorum bugün. Bu yazımda bir yatırımcının başarılı olmak için sahip olması gereken özelliklerden bahsedeceğim.
Bugüne kadarki deneyimin bana bir yatırımcıda olması gereken en önemli özelliğin kapsamlı bir bakış açısına sahip olmak olduğunu gösterdi. Ne alakası var demeyin, açıklayacağım.
Bir yatırımcının fikir geliştirme, o fikri mükemmel hale getirme uğraşlarından sonra bir “şirket” kurmaya odaklanacağı noktada daha önce hiç karşılaşmadığı bazı iş akışları hakkında derinlemesine içgörü ve bilgi edinmesini gerekecektir. Bu evre kapsamlı bir yaklaşımın ve öğrenmeye açık bir zihnin çok işe yarayacağı yerdir.
Başarılı şirketlerin kurucuları ile bir araya geldiğimde hepsinin belirli ortak özellikleri paylaştıklarını fark ettim. Bunları aşağıda listeleyeceğim.
Zeka
Bir girişimcinin öne çıkan öne çıkan özelliği, geliştirdiği ürün veya hizmet ne olursa olsun zekadır. Bu özelliğe sahip girişimciler potansiyel müşterilerilerini iyi analiz eder, çeşitli noktalarda empati kurabilir ve engellerle karşılaştıklarında hızlıca akıllı çözümler bulabilir. Zeka aynı zamanda girişimcinin iş arkadaşları ve rakipleri arasında kendisine saygı duyulmasına da olanak sağlar. Bu zeka, iş becerileri ile elde desteklenmelidir. .
İş tutkusu
Yıllar boyunca, başarılı bir girişimci olmak için gereken her şeye sahip olan birçok parlak insan gördüm – bu insanlardaki en temel ikinci ortak özellik ise yaptıkları işe duydukları tutkuydu. Bu tutkuya sahip girişimciler er ya da geç kendilerini gösterme imkanı buldu. Bir girişimcinin hiçbir alanı küçümsememeli, belirli bir iş türünün kendi seviyesinin altında olduğunu düşünmeden işi yapmalı, hiçbir şeyi “buna değmez” diyerek elinin tersi ile itmemelidir. Bu tür bir bakış açı ile olaylara yaklaşmanın talihsiz sonuçlar doğurduğunu ve zincirleme hatalar reaksiyonuna neden olduğunu gözlerimle gördüm.
Bir diğer önemli konu ise sebat meselesi. Bir girişimci kendisini tutkusu ile beslediğinde, bir hayır cevabını kabul etmez; sabır önemlidir. Bazen girişiminizin geleceği basit bir “evet” veya “hayır” cevabına bağlıdır, bu noktada sabırlı ve ısrarcı olmalısınız. Eğer yaptığınız işin dünyadaki pek çok dinamiği değiştireceğine ve iyi sonuçlar doğuracağına inanıyorsanız asla vazgeçmeyin. Amaç ve misyonunuza odaklanın.
Öngörü
Bir girişimcinin fikirlerini açıklamak veya kabul ettirmek için mücadele ettiğini gördüğümde, onu o kadar iyi anlıyorum ki. Fikirleri kabul görsün diye popüler referanslar ve karşılaştırmalar yaparak sunmaya, ürün fikirlerini “X için UBER” veya “Y için AirBnb” şeklinde açıklamaya çalışır. Bu tür benzetmeler özünde yanlış, bunlar fikrin özgünlüğüne gölge düşürür. Daha da önemlisi fikirlerinin özlü ve güçlü bir slogana dönüşmesini engeller. Ben bir girişimci olarak kendime hep şunu sordum “Beni bu fikrin peşinden gitmeye inandıran neydi?” “Beni harekete geçiren neydi?”. Bir fikrinizin sizin için önemini, ve dünyaya katacağı değeri doğru şekilde ifade edemezseniz sizi kimse anlayamayacaktır. Bu yaklaşım aynı zamanda girişimciler doğru insanları işe alırken de benimsenmelidir. Ekibinize katacağınız kişilere misyonunuzu anlatırken net olursanız fikrinize onlar da en az sizin kadar önem verecektir.
Son olarak;
Bir girişimin bütün sancılarının üstesinden gelmek için sahip olmanız gereken son özellik ise dakik olmaktır. Dakik olmaktan kastım “işleri hızlı bir şekilde halletmek” değil, “işleri tam olarak yapılması gerektiği zaman yapmaktır.” Bir girişim özellikle ilk günlerinde, bir çıktı zamanında teslim edilmediği için zaman veya müşteri kaybetmeyi kaldıracak güçte olmayacaktır.
Şans ve yetenek yanınızda olsun.