Yeşil Enerji Teknolojilerine Yatırım Yapmak: Geleceğin Enerji Trendleri

Yeşil enerji teknolojilerine yatırım yapmak geleceğe dönük yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelik atılacak her hamleye katkıda bulunmaktır. Bu alanda üretilmiş her türlü projeye yapılacak olan stratejik yatırım yeni bir uzmanlık alanı ve geleceğe dönük temiz enerji portföyünü geliştirme fırsatı sunar.

Yeşil enerji teknolojilerine yatırım yapmak aslında finansal açıdan sunmuş olduğu ayrıcalığın yanı sıra iklim değişikliği ile mücadele etmede bir katkı görevi de üstlenir. Bu yönüyle düşünüldüğünde sürdürülebilir enerji kaynaklarına olan yönelime katkıda bulunmak gelecekte daha bağımsız ve çevreci bir alternatif oluşturmanın bir yolu olarak görülebilir.

Bu sayede hem çevresel açıdan hem de ekonomik açıdan yenilenebilir enerji kaynaklarına olan ilginin daha da arttığı ve bu yönde gelişen bir trende kapı araladığını da görmek mümkündür. Sürdürülebilir enerji ve yeşil enerji teknolojileri açısından düşünüldüğünde aslında güneş enerjisi sistemlerine bir yatırım yapıldığı da bilinmelidir.

Günümüzde en hızlı büyüyen enerji kaynaklarından biri de budur. Güneş panelleri sayesinde maliyetler azalırken verimlilik artıyor. Bu sırada güneş enerjisi projelerine yapılacak her yeni yatırımla beraber büyük ölçekte hem ulusal hem uluslararası enerji santrallerine de destek alanı oluşturuluyor.

Konuyu daha geniş bir perspektiften incelemek gerekirse; yeşil enerji denildiğinde yalnızca güneş enerjisi değil rüzgar enerjisi ve hidrojen enerjisi de akla gelebilir. Yeşil enerji teknolojilerine yatırım yapmak gelecek trendleri arasında en popüler olacağı düşünülen elektrikli araçlara da bir kapı aralamak anlamına geliyor.

Günümüzde artık çevreci bir anlayışla üretilen elektrikli araçlar yenilenebilir enerji kaynaklarını olan talebi farklı bir noktaya sürüklüyor. Yalnızca içinde yaşanılan ülkede değil dünyanın hemen her bölgesinde gelecek için hedeflenen karbon emisyonunu azaltabilmek bu fikri öne çıkarabilmek ve karbon emisyonunu sıfıra indirebilmek içinse yeşil enerji kaynakları önem kazanıyor.

Önümüzdeki birkaç yüzyılda genel çerçeveye bakıldığında yenilenebilir enerji kaynaklarının hızla büyüyeceğini söylemek yanlış olmaz. Fosil yakıtlarının neredeyse tamamen yok olması ve yeşil enerji teknolojilerine daha çok odaklanılması çevresel açıdan sürdürülebilir bir gelecek elde etmek için de katkı olarak görülüyor.

Uzun vadede bir yatırımcının yeşil enerji teknolojilerinden yüksek kazanç beklemesi de bu anlamda mantıklı bir adım olarak görülebilir.

Yeşil Enerji Teknolojilerine Yatırım Nedir?

Yeşil enerji teknolojilerine yatırım temelinde sürdürülebilir bir enerji yönetim finansmanına daha kolay ulaşabilmeyi sağlayan bir süreci içeriyor. Uzun yıllardır kullanılan ve çevreye verdiği zararla daha çok yeşil enerjiye olan talebi artıran fosil yakıtların yerine daha çok temiz bir enerji ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmek hedefleniyor.

Buradaki en büyük amaç yeşil enerji teknolojisi ile birlikte karbon emisyonunu azaltmak ve yakın gelecekte büyük bir problem haline gelecek iklim değişikliği ile daha kolay mücadele edebilmektir.

Yeşil enerji teknolojilerine yatırım denildiğinde akla güneş enerjisi, jeotermal enerji, rüzgar enerjisi veya hidroelektrik enerji gibi yenilenebilir enerji kaynakları geliyor. Bu kavramı aslında daha da genişletmek gerekebilir. Çünkü günümüzde gelişen teknoloji ile birlikte yalnızca elektrik santralleri değil elektriğin depolanmasından dağıtımına ya da elektriğin verimliliğini artıracak herhangi bir cihazın üretimine kadar daha geniş kapsamlı bir alana yayıldığını söylemek yanlış olmayacaktır.

Çevreye olan zararı en aza indirerek ekosistemi destekleyecek çözüm önerileri sunabilmeyi hedefleyen Yeşil Enerji yatırımları hem bireysel hem de şirketler bazında büyük önem taşıyor. Doğrudan enerji projelerine yapılacak bir yatırım için ana sermaye gerekli görülüyor. 

Bazen güneş panelleri bazen rüzgar tribünleri bazen de enerji depolama sistemleri hemen her projede yatırımcının hedefinde yenilenebilir enerji kaynaklarını öne çıkaracak projelere ön ayak olma fikri yer alıyor.

Yeşil Enerji Teknolojilerine Yatırım Yapmanın Avantajları Nelerdir?

Yeşil enerji teknolojilerine yatırım günden güne artarken en çok merak edilen soru bu alanda yapılacak yatırımın ne gibi avantajlar sağlayacağıdır. Küçük yatırımcıdan büyük çaplı ulusal bir şirkete kadar hemen her portföyde vatandaşın yaptığı yatırımdan elde edeceği avantajın merak edilmesi oldukça doğal. Peki bu süreçte stratejik olarak yaklaşmak isteyen bir yatırımcı ne gibi avantajlar elde edebilir?

Öncelikle uzun vadede bir finansal gelir elde edeceğini söylemek yanlış olmaz. Öte yandan enerjideki maliyetleri düşürmesi de çevre bilincini geliştirmek adına önemli bir adım olarak görülüyor.

Temiz ve sürdürülebilir enerji kaynaklarına yavaş yavaş geçildiği bir süreçte çevresel açıdan sunmuş olduğu kolaylıkları da göz ardı etmemek gerekiyor. Yeşil Enerji teknolojisinin en büyük avantajlarından biri rüzgar enerjisi, güneş enerjisi gibi kaynakların enerji üretimi sırasında etrafa yaydığı sera gazı ya da karbondioksiti ortadan tamamen kaldırılmasıdır.

Bu açıdan küresel ısınma iklim değişikliği gibi tüm dünyayı etkileyen problemlere daha çevreci bir yaklaşımla çözüm bulabilmek mümkün hale geliyor. Temiz bir gelecek için atılan her adım hem maddi hem manevi olarak yatırımcıya da kazanç sunuyor.

Yeşil enerji teknolojilerine yatırım bir diğer avantajı enerjideki maliyetleri düşürmesidir. Rekabet ortamında somut avantajlarını da göz ardı etmemek gerekir. Uzun vadede finansal açıdan bir getiri sunduğunu söylemekte mümkündür.

Özellikle maliyetler açısından düşünüldüğünde daha avantajlı olduğunu söylemek yanlış olmaz. Pek çok ülke Yeşil Enerji teknolojilerine yönelik yapılan her hamle için bir destek sunuyor. Bu destek bazen hibe desteği bazen de vergi teşvikiyle birlikte öne çıkarılıyor.

Yeşil enerji teknolojilerine yatırım hem çevresel hem olarak avantaj sunduğunu unutmamak gerek. İklim değişikliği ile mücadele çevreye duyarlı bir yaklaşım, ekonomik açıdan büyüme ve kalkınma gibi hemen her alanda gelişimi teşvik eden bir yönü bulunuyor.

Hangi Yeşil Enerji Teknolojilerine Yatırım Yapılabilir?

Yeşil enerji teknolojilerine yatırım özellikle son yıllara odaklanıldığında daha çok büyük şirketlerden ziyade bireysel yatırımcıların hedefinde olduğunu anlamak mümkün. Yatırım yapılabilecek yeşil enerji teknolojileri arasında güneş enerjisini ilk sıraya koyabilmek gerekiyor.

Özellikle son yıllarda enerji panellerinin kurulumu daha da yaygınlaşıyor. Bu durum enerjiden elde edilen maliyeti düşürürken yatırımdaki geri dönüşüm sürecini de daha hızlı hale getiriyor. Yeşil enerji teknolojisi denildiğinde akla gelen bir diğer yatırım rüzgar enerjisidir.

Deniz Üstü projesi bir diğer adıyla ulusal mecralarda Offshore olarak geçen bu proje rüzgar enerjisinden daha büyük çaplı bir üretim alanından faydalanabilmeyi sağlıyor. Yeşil Enerji teknolojisinin kalbi olarak nitelendirilebilecek hem depolama hem de ulaşım noktasında büyük bir gelecek vaat eden hidrojen enerjisini göz ardı etmemek gerekir.

Yalnızca yenilenebilir enerji kaynakları değil bu kaynaklardan elde edilecek doğal enerjinin sürekli hale getirilebilmesi için enerji depolama sistemleri de büyük önem taşıyor. Yatırımcı olarak enerji teknolojileriyle bir yönelim göstermek isteyenler enerji depolama sistemleri ile yenilenen batarya teknolojisi sayesinde farklı bir avantaj elde edebilir.

Konuyu daha da genişletmek gerekirse; atıklardan elde edilen organik enerji sürdürülebilirlik açısından düşünüldüğünde biyokütle enerjisi de yatırım yapılabilecekler listesinde yerini alıyor.

Yeşil Enerji Teknolojilerine Yatırım Yaparak Nasıl Para Kazanılır?

Sürdürülebilir gelecek için adım atılan yeşil enerji teknolojisinde iyi bir seviyeye gelebilmek, yatırımı maddi açıdan bir kazanca yöneltmek isteyenler neler yapabilir? 

Yeşil enerji teknolojilerine yatırım yaparak para kazanmak isteyenler birden çok alternatifi değerlendirebilir. İlk olarak doğrudan aracısız şekilde enerji projelerine yatırım yapılabilir.

Bu genellikle uzun vadede sürdürülebilir enerji teknolojisinden faydalanmak isteyenlerin tercih ettiği bir yöntemdir. Bu değerlendirirken enerji satışı ya da uzun vadede kiralama gibi yöntemler kullanılarak gelir elde edilebilir.

Bir başka yatırım alanı ETF’lerdir. Borsa başta olmak üzere yatırım fonları enerji sektöründe son yıllarda daha çok öne çıkıyor. Çeşitlendirilmiş bir portföy oluşturarak kazanç imkanını çoğaltmak mümkün hale geliyor.

Bir diğer yatırım alanı ise şirket hisseleridir. Hidrojen teknolojisi, rüzgar enerjisi teknolojisi ya da güneş enerjisi teknolojisine odaklanarak sağlam yatırımlar yapan şirketlerin hisselerini satın almakta dolaylı yoldan pasif açıdan bir getiri elde edebilmenin yolu olarak görülmektedir.

Yeşil Enerji Yatırımları Ne Kadar Karlıdır?

Yeşil enerjiye yatırımda bulunacak olan küçük hissedar veya şirketlerin en çok merak ettiği konulardan biri bu alanda atılacak adıma değen bir kazanç sunuyor mu? Maddi olarak getirisi nasıl avantaj sağlıyor? 

Yeşil Enerji yatırımlarında karlılık proje bazında değerlendirilebilir. Yatırımın türü aslında bulunulan bölgeye göre de değişmektedir. Konuya ufak bir örnek verelim; rüzgar enerjisi ya da güneş enerjisi kullanılarak oluşturulmuş bir projeye yapılacak olan yatırımda genellikle, 15 yıl ile 30 yıl arasında istikrarlı şekilde sürdürülebilir uzun vadeli yatırımların gelecekte daha çok karşı sunacağını düşünenler ve bu alanda her zaman portföyünü daha uzun bir vadeye yayanlar için gelecek vaad ettiğini söylemek mümkün.

Bir başka yatırım alanı hisse senetleri ya da ETF’lerdir. Yılda en az %5 en fazla %20’ye kadar ek getiri sunduğunu söylemek mümkün. Bu açıdan pasif gelir elde etmek isteyenler yeşil enerji yatırımlarında hisse senedi ya da ETF’leri değerlendirebilir.

Ancak uzun vadede bir bakış açısına sahip olanlar için bu tarz bir yatırıma başvurulması önerilir. Son yıllarda daha çok yüksek potansiyel vaat eden başlangıç aşamasında riskli olsa da uzun vadede yüksek getiri sunacağından emin olunan hidrojen enerjisine de yatırım yapmak oldukça mantıklı bulunuyor.

Yeşil Enerji Teknolojilerine Yatırım Yapmak İçin En İyi Zaman Ne Zaman?

Yeşil enerji teknolojilerine yatırım yapmak isteyenler için en doğru zaman nasıl planlanabilir? Maliyetleri düşüren ve artan teşvikler ile yenilenebilir enerji yatırımlarına yönelenler farklı fırsatlar elde ediyor.

Yatırım konusunda yüksek bir avantaj elde etmek isteyenler Yeşil Enerji teknolojisini değerlendirirken zamanlamayı da doğru bir şekilde planlamalıdır. Yeşil Enerji teknolojisine yönelerek portföyünü genişletmek isteyenler devletin belirli dönemlerde sunmuş olduğu projeleri kullanarak, girişte oluşabilecek maliyetleri azaltabilir.

Bazı dönemlerde sunulan vergi indirimleri de bu süreci daha avantajlı hale getirebilir. Teknolojik açıdan ilerlemenin hızla evrildiği bir süreç söz konusuysa özellikle hidrojen teknolojisi ve batarya teknolojisinde yaşanan gelişmeler daha kolay ve hızlı yatırım yapabilmeyi mümkün hale getiriyor.

Konuya sosyal talep açısından bir göz atalım. Çevredeki bilincin daha da arttığı ve bu yönde taleplerin de otomatik olarak güncellendiği bir süreçte uzun vadede kazanç sunacak bir ortam oluştuğu anda yatırım yapılması uygun olarak görülmektedir.

Yeşil Enerji Yatırımlarında Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?

Yeşil enerji teknolojilerine yatırım yapacak olanların dikkat etmesi gereken bazı püf noktalar bulunur. Öncelikli olarak yatırımcının bu detay olarak görülen püf noktalara dikkat etmesi gelecekte düzenli bir portföy elde etmesini mümkün hale getirecektir.

Uzun vadeli bir proje bakış açısıyla sürece yaklaşmak daha yerinde olacaktır. Yeşil Enerji yatırımları yaparken dikkat edilmesi gereken önemli konulardan birisi teknolojik açıdan oluşabilecek risklerin varlığını kabul etmektir.

Kısa vadede yüksek kar elde etmek isteyenler umduğunu bulamayabilir. Teknolojik gelişmelerin Yeşil Enerji yatırımlarına entegre edilmesi sanılandan daha geç bir süreçte ortaya çıkabilir.

Her ülkede Yeşil Enerji yönelik yapılan yatırımın yönü farklıdır. Bu açıdan değişiklikleri daha yakından takip etmek ve bu yönde doğru bir adım atmak gerekir. Yeşil Enerji sektöründe rekabet hızla ilerliyor ve bu rekabet ortamında oluşan pazara yatırım yapacak olanların riskleri göz ardı etmeden süreci daha kontrollü şekilde yönetmesi gerekiyor.

Yeşil Enerji Teknolojilerine Yatırım Yapmanın Getirisi Nedir?

Yeşil enerji teknolojilerine yatırım yapmanın getirisi hem maddi açıdan hem de ekolojik döngüye katkı yönüyle oldukça fazladır. Sosyal açıdan düşünüldüğünde de çevreye olan desteğin avantajları net olarak fark edilebilir. Konuyu daha geniş bir perspektifte düşünmek gerekirse; elde edilecek sadece finansal açıdan bir fayda sunmaz.

Bununla birlikte sosyal açıdan sorumluluk, enerjide bağımsızlık ve çevresel açıdan sürdürülebilir bir ekosistem var edebilmeyi mümkün hale getirir. Yatırımcı için kısa vadede ve uzun vadede farklı potansiyeller sunan Yeşil Enerji teknolojisine yönelik yatırımlar elindeki kaynağı doğru bir alanda değerlendirmek isteyenler için birden çok alternatif içerebilir.

Örneğin; yeşil enerji yatırımı ile uzun vadede sabit bir gelir elde edebilmek mümkün hale gelir. Enerji satışından elde edilecek gelir hem güvenli hem de uzun vadede yüksek kazanç sunacak bir alan olarak öne çıkarılıyor.

Yeşil Enerji projelerine yapılacak yatırımlarda maliyetler daha da düşüyor. Her ne kadar yatırım aşamasında maliyetler yüksek gibi gözükse de birkaç yıl içerisinde yapılan tüm yatırımı daha çok kara dönüştürerek almak mümkün hale geliyor. 

Bir diğer finansal getiri yolu hisse senetleri oluyor. Yenilenebilir enerji kaynaklarına odaklanmış olan şirketlerin hisseleri satın alınarak güçlü bir portföy oluşturulabilir. Konuya çevresel açıdan yaklaşıldığında biyoçeşitlilik fosil yakıtların ortaya çıkardığı zarardan kurtulmuş olurken doğal kaynaklara yönelim sağlamak tasarruf tedbirleri alabilmeyi de mümkün kılıyor.

Karbon emisyonu azalıyor ve iklim değişikliği ile mücadele konusunda yeni bir destek alanı oluşuyor. Enerjide bağımsız hale gelen milletler kendi enerjisini üreterek maliyetleri azaltıp ekonomik açıdan daha iyi kalkınabilir seviyeye ulaşıyor.

Enerjide oluşabilecek krizleri önlemeyi sağlayacak bu akıllı yatırımlar toplumda da yeni istihdam alanları oluşturuyor. Örneğin; bir güneş enerjisi paneli kurulumu ile birlikte burada çalışacak olan personelin istihdam süreci toplum bazında faydacı bir yaklaşım olarak görülebilir.

Küresel açıdan hem ülkeler hem de şirketler daha da avantajlı bir rekabet ortamı elde ediyor. Öte yandan Yeşil Enerji projelerine yönelenen bir şirketin çevreye sunmuş olduğu itibar ve oluşturduğu duyarlı imaj markanın daha hızlı şekilde popüler hale gelmesini sağlayarak güvenilir bir imaj çiziyor.

Sürdürülebilir kalkınma projelerine yönelik atılacak her yeni adım küresel açıdan iklim krizinin odakta olduğu bir süreçte hem bireysel hem de kurumsal olarak yatırımcının daha çok avantaj elde edebileceği bir güç kaynağı olarak görülmeye devam ediyor.

Yeşil Enerji Yatırımlarında En Karlı Ülkeler ve Şirketler Hangileridir?

Yeşil Enerji yatırımlarında en karlı ülkeler ve şirketler sıralandığında teknolojik olarak altyapısı güçlü olan ve yenilikçi projelere odaklanmış olan firmalar öne çıkıyor. Bu açıdan Yeşil Enerji yatırımlarında en karlı olduğu düşünülen ülkeler arasında Amerika ilk sırada yer alıyor. 

Amerika’da hem güneş enerjisi hem de rüzgar enerjisi kendi alanında oldukça geniş bir alanda hakimiyet barındırıyor. Özellikle Ar-Ge destekli yenilebilir enerjilere olan yatırım her geçen gün hızla artıyor.

Devlet teşvikleri ve vergi konusunda sunulan indirimler de bu yönde avantajı ikiye katlıyor. Amerika’dan sonra yenilenebilir enerji projelerinde öne çıkan bir diğer ülke Çin’dir.

Özellikle rüzgar enerjisi konusunda yaptığı yatırımlarla daha çok popüler hale gelen Çin, devlet destekli güneş paneli projeleri ile de dikkatleri üzerinde toplamayı başarıyor. Sektörde hızla ilerleyen ve karlı bir pozisyona ulaşan bir diğer ülke Almanya’dır.

Güneş ve rüzgar enerjisi kaynakları yönüyle oldukça büyük bir yatırım hacmine sahip olan Almanya, şüphesiz Avrupa’nın en geniş çapta yeşil enerjisine yatırımda bulunan ülkelerinden biridir. Özellikle Almanya’da büyük bir başarı elde edebilmiş rüzgar enerjisi projeleri daha çok öne çıkıyor.

Her ne kadar listenin son sırasında yer alıyor olsa da yenilenebilir enerji kaynaklarının geliştirilmesi ve dönüştürülmesi sürecine önemli katkıda bulunan Norveç, fosil yakıtlardan bağımsız bir altyapı oluşturabilmiştir.

Norveç’te şu anda yenilenebilir enerji kaynaklarının yaklaşık olarak %95’i hidroelektrik santrallerinden elde edilmektedir. Yeşil hidrojen projesi ile Avrupa’da sürdürülebilir enerji denildiğinde ilk akla gelen ve en çok dikkat çeken ülkeler arasında yerini alır.

Bu anlamda yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelen popüler şirketler arasında Amerika’da NextEra ilk sırada geliyor. NextEra enerji dışında Danimarka’da Orsted şirketi uzun vadede yüksek potansiyel sunuyor.

Tesla’nın enerji depolamada sunmuş olduğu çevreci yaklaşım, batarya teknolojisine kazandırdığı yenilikler, güneş enerjisi depolama sistemlerine yönelik atılan her yeni adım şirketi bulunduğu konumda daha popüler hale getirmeyi sağlıyor.

Yeşil Enerji Teknolojilerine Bireysel Yatırım Nasıl Yapılır?

Yeşil enerji teknolojilerine yatırım bireysel açıdan değerlendirildiğinde güneş enerjisi panellerinden hisse senedi alanına kadar farklı bütçeler vadediyor. Özellikle her bütçeye ve risk seviyesine uygun seçeneklerde bulunmaktadır.

Bireysel yatırım alanları Yeşil Enerji dendiğinde sektörde bir yenilik vaat ediyor. Yeşil Enerji teknolojilerine bireysel yatırım yapmak isteyenler kendi enerjisini üretebilir ya da devletin teşvik etmiş olduğu bireysel yatırımcıların daha çok yöneldiği düşük maliyetli yatırımlara yönelenebilir.

Yeşil Enerji hisseleri üzerinde araştırma yapılarak yaşanılan ülkede en uygun ve en verimli olan borsa yatırım fonuna yönelinebilir. Bu konuda Yeşil Enerji tahvilleri kadar kitlesel fonlama araçları da öne çıkmaktadır.

Kitlesel fonlama projelerine yatırım yapmak isteyenler küçük miktarlarda yaptıkları yatırımları daha büyük projelerde değerlendirebilme fırsatı elde ediyor. Bu açıdan özellikle son günlerde öne çıkan platformlar arasında yerini alan Crowdcube veya WeFunder takip edilebilir.

Enerji depolama sistemleri ve batarya teknolojilerine olan yatırım enerjide verimliliği arttırırken sektörde daha hızlı büyüyebilmeyi destekliyor. Tüm bunların yanı sıra küçük çaplı kooperatiflere üye olarakta belirli bir kar payı sağlanabilir. Daha geniş alanda bir değerlendirme yapmak isteyenler seçenek olarak elektrikli araçlar için üretilmiş şarj istasyonlarına yatırım yapabilir.

Halka açık şirketlerin hisse senetlerine dolaylı yoldan yatırım sağlayabilir. Sektöre yeni atılmış olan ve ilk kez böyle bir deneyim kazanacak olanlar kentinde var olan yenilikçi bir fikri melek yatırımcılarla paylaşarak daha yüksek ve marjinal bir getiri potansiyeli oluşturabilir.

Bir sonraki yazıda görüşmek üzere,

Anıl UZUN